Müslümanlar artık 'olağan şüpheli' olmayacak

11 Eylül saldırılarının Müslümanlarla ilişkilendirilmesi, Amerika'daki Müslüman toplumunu zor durumda bırakıyor.

11 Eylül saldırılarının Müslümanlarla ilişkilendirilmesi, Amerika'daki Müslüman toplumunu zor durumda bırakıyor. Müslümanlar, iş hayatından eğitimlerine kadar birçok alanda ayrımcılığa maruz kalıyor.

Amerikan yönetimi, terörün dini ve inancı olmadığını gösteren Oslo katliamının ardından "olağan şüpheli" olarak görülen Müslümanlara yönelik tehdit algılamasından vazgeçiyor. Amerikalı Müslümanlar, artık radikalizmle mücadelede kritik müttefik.

Norveç'te yaşanan ırkçı saldırı, Amerikan yönetiminin periyodik olarak açıkladığı radikalizmle mücadele strateji belgesinde üslup değişikliğine yol açtı. Amerikalı Müslümanları şüpheli görme eğiliminin bu grubu topluma yabancılaştırdığının ve aşırılığı beslediğinin farkına varan Beyaz Saray, aşırılıklarla mücadele için yayınladığı belgedeki ifadeleri yumuşattı. The New York Times gazetesinin haberine göre Beyaz Saray yetkilileri, senelerdir FBI başta olmak üzere güvenlik kurumları tarafından kullanılan ve İslam hakkında yanlış bilgiler içeren eğitim materyallerinin de değiştirileceğini vaat etti.

ABD Başkanı Barack Obama'nın ulusal güvenlik danışmanı R. McDonough, El Kaide ve ondan esinlenenlerin ABD için hâlâ en büyük terörist tehdit olduğunu savunurken "Norveç'te geçen ay aşırı sağcı ve Müslüman karşıtı bir saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırı hükümetin yalnızca bir çeşit radikalizm üstüne odaklanmaması gerektiğinin hatırlatıcısı oldu." diye konuştu. McDonough ayrıca Amerikalı Müslümanları topluma yabancılaştırmaktansa onları radikalizmle mücadeledeki kritik müttefikler olarak görmenin önemini vurguladı. Yeni strateji belgesinin yazılmasına katkıda bulunan ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nde aşırılıkçılık üzerine uzman olan Quintan Wiktorowicz ise yönetimin güvenlik görevlilerinin İslam hakkında "uygun olmayan bir şekilde" eğitildiklerinin farkında olduklarını ifade etti. Açıklanan belgeye giriş yazısı yazan ABD Başkanı Obama'nın "El Kaide'nin eleman kazanmak adına hedef kitlesi olarak gördüğü Amerikalı Müslümanlar radikalizmle mücadelede hep en önde olmuştur." ifadesi dikkat çekti.

Muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti ise yenilenen strateji belgesine itirazlarda bulundu. Temsilciler Meclisi üyesi Peter T. King, yenilenen belgenin dilini eleştirirken "Belgenin ismi ve içeriği El Kaide ile diğer yerel aşırı aşırılıkçılar arasında eşitlik ima ediyor." dedi.

Beyaz Saray yetkililerinin değiştirmeyi vaat ettiği materyallerden biri olan ve 2009 yılında ortaya çıkan bir FBI eğitim dokümanında İslamiyet'le ilgili provokatif ifadeler kullanıldığı görülmüştü. Yine aynı belgede İslam karşıtı bir yazar olan Robert Spencer'ın iki kitabı tavsiye edilmişti. Norveç'teki katliamı gerçekleştiren Anders Behring'in yazdığı manifestosunda Spencer'dan defalarca alıntı yaptığı tespit edilmişti.
Zaman

Dünya Haberleri