Müslümanlar kendilerine daha çok güvenmeli

Khan, Müslümanların kendilerine daha çok güvenmeleri gerektiğini söylüyor

Emeti Saruhan'ın haberi:

M. Afzal Khan İngiltere Manchester'in bugüne kadar seçilen en genç belediye başkanı. Ancak bu özelliklerinden sadece bir tanesi. Aynı zamanda 700 yıl sonra seçilen ilk Asya kökenli ve ilk Müslüman Belediye Başkanı. Şu an belediye meclis üyesi olarak görev yapan M. Afzal Khan geçtiğimiz hafta, Manchester'da yapılandırdığı "İngiliz Müslüman Mirası" kuruluşu ile ÖNDER arasında bir işbirliği anlaşması protokolü imzalamak için Türkiye'deydi. Bu vesile ile kendisiyle görüşüp İngiltere'deki Müslümanların durumunu, medeniyetimizi ve projelerini konuştuk.

AYRIMCILIĞA MARUZ KALMIYORUZ

Manchester'da biri halk, biri belediye meclis üyeleri tarafından olmak üzere iki tane belediye başkanı seçiliyor. M. Afzal Han belediye meclis üyeleri tarafından seçilmiş ve Lord Mayer olarak anılıyor. 1988'den beri Manchester'da yaşayan Khan, 2000'den bu yana da belediye meclis üyeliği yapıyor. 2005 yılında belediye başkanı seçilen Afzal Khan bunun 700 yıllık Manchester tarihinde bir ilk olduğunu söylüyor. Ancak daha önce Müslüman ya da Asyalı bir belediye başkanı olmama sebebinin herhangi bir ayrımcılıktan kaynaklanmadığını ifade ediyor. Khan, "Manchester dünya ölçeğinde bir kent. 173 dil konuşuluyor. Geniş ve zengin farklılıkları barındıran bir kent. İyi çalışırsanız başarı ödüllendirilir." diyor. Afzal Khan'a göre İngilizler genelde hoşgörülü bir toplum ve Müslüman coğrafyayla uzun tarihi ilişkileri var. Bu nedenle Müslümanlara karşı dengeli bir yaklaşımları var. Ancak 11 Eylül olayları İslamofobia'nın yükselmesinde etkili olmuş. Özellikle de 7 Temmuz 2006'da Londra'da gerçekleşen bombalama olayından sonra. Yine de o dönem belediye başkanı olan Afzal Khan kimliğine yönelik olumsuz tepkiler almamış. Ancak bu olayın oradaki Müslümanlar'a, İngiliz toplumuyla daha fazla diyaloga girmeleri gerektiğini hatırlattığını anlatan Khan, "Tarihi yanlış anlamaları ortadan kaldırmalıyız. Her iki tarafa da rol düşüyor. Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Önyargıların kalkması için birlikte çalışmalıyız. Terörün dini yoktur" diyor.

TÜRKLER DAHA ÇOK ÖĞRENCİ

M. Afzal Han'ın verdiği bilgilere göre İngiltere'de 2 milyonu aşkın Müslüman nüfus var. Manchester'da ise nüfusun yüzde 12'si Müslüman. Bu Müslüman nüfus dünyanın hemen hemen her yerinden gelmiş. En fazla Pakistan var. Müslümanların tıp, ekonomi, iş dünyası, politika, polislik gibi bir çok meslekte aktif olarak çalıştığını anlatan Khan, bunun Manchester'ın çok kültürlü varlığına da önemli bir katkı sağladığının altını çiziyor. "Müslümanların Manchester'a gelme sebebi öteden beri dışarıdan gelenleri hoş karşılayan tarihi arka plan. Manchester kozmopolit bir yapıya sahip" diyor Khan. Türk toplumu ise daha çok öğrencilerden oluşuyormuş. Bunun yanısıra iş adamları ve evlilik nedeniyle gelenler de yok değil.

50 CAMİMİZ VAR

Kendisinin Müslüman ama bütün bir bölgenin belediye başkanı olduğunu söyleyen Afzal Khan, toplumu bir araya getiren bir başkan olmaya çalıştığını ifade ediyor. Rekor sayıda, yani yaklaşık 1000 kadar girişime tek başına imza atan Khan, yılın belediye başkanı seçilmiş ki bu da Manchester tarihi açısından bir ilk. Başkanlığı sırasında özellikle inançla ilgili bir takım girişimleri olduğunu anlatan Khan, Hristiyan- Müslüman ve Yahudi -Müslüman forumunu başlatmış. Khan, "İngiltere'nin farklı inançları kabul noktasında uzun bir geçmişi var. Diğer Avrupa ülkeleri gibi değil. Zira İngiltere'de dinle sekülerizm arasında bir gerilim yok. İnancınızı istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz, başörtünüzü takabilirsiniz, ibadethanenizi açabilirsiniz. Manchester'da 50 tane cami var. Bütün mesele daha iyi nasıl bir araya gelebiliriz bunu bulmak" diyor.

TÜRKİYE'NİN ROLÜ ÖNEMLİ

Müslümanlar olarak halletmemiz gereken birçok tarihi husus olduğunun da altını çizen M. Afzal Khan, "Her şeyden önce Müslümanların kendisine daha çok güvenmesi gerekiyor. Tarihi yanlış anlamaların düzeltilmesi gerekiyor. Bu amaçla biz Manchester'da 'İngiliz Müslüman Mirası' isimli bir kurum kurduk. Burada sahibi olduğumuz 2. derece tarihi eser olan binayı korumaya aldık. Böylece İngiliz mirasını korumuş oluyoruz. Diğer yandan o binadaki faaliyetlerle Müslüman toplumun mirasını da koruma altına almış oluyoruz. Amacımız iki toplum arasındaki ilişkileri geliştirmek ve köprü olmak. Müslümanlarla gayrimüslimler arasındaki toplumsal ayrışmanın kalkması için özellikle Türkiye ve diğer ülkeler arasındaki ilişkilerin önemli olduğunu düşünüyorum." diyor. Bu nedenle bu gelişinde ÖNDER ve İngiliz Müslüman Mirası arasında bir çerçeve işbirliği anlaşması protokolü imzalayan Khan, İslam Bilim Tarihi Vakfı'nı ve Fatih Sultan Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nü ziyaret etmiş. Khan, "Ziyaretlerim sonunda görüyorum ki bizlerin 1000 yıllık tarihi kayıp. Oysa Batı için karanlık çağlar denilen çağlarda, Müslüman coğrafyalarda aydınlanma vardı. Bu nedenle medeniyet bağlamında daha iyi ilişkiler geliştirmemiz gerekiyor. Medeniyete insanlığın katkısı olduğunu anlamamız gerekiyor. Medeniyetler bir nehir gibidir ve bir coğrafyadan bir coğrafyaya akarlar." diyor.

Türkiye Avrupa'dan fazla büyüdü

Avrupa'da sürekli olarak "Türkiye Avrupa üyesi olmalı mı olmamalı mı" çatışması olduğunu anlatan Afzal Khan, İngiltere'nin bu üyeliği destekleme konusunda ön safta olduğunu ama bazı ülkelerin bu noktada olumsuz tavır gösterdiğini anlatıyor. Türkiye'nin dışarıdan son derece iyi durumda gözüktüğünü özellikle son yıllarda Avrupa'da ve dünyada olmadığı kadar önemli bir büyüme gerçekleştirdiğini söyleyen Khan "Türkiye aslında Avrupa'ya aittir. Türkiye'nin Avrupa'ya girmesi Avrupa'yı güçlendirir. Kapalı bir Hristiyan kulübü olmamak için Türkiye'yi almalı." diyor.

Yeni Şafak

Güncel Haberleri