Mazlumların savunucusu Bekir Berk avukatlık yaptığı dönemde 67 ilin 66’sında ve birçok ilçede duruşmaya katılır. Diyarbakır’a da sık sık yolu düşer. Milliyetçi, mukaddesatçı, vatansever görüşleriyle nam salmıştır. Bu durum birçok ırkçı ve solcuyu rahatsız etmektedir. Bir gün Diyarbakır Barosundan ırkçı bir avukat, Bekir’i açıkça tehdit eder.
“Bekir Bey, buralarda yalnız gezmekten korkmuyor musun?”
Bekir gürültüye pabuç bırakacak, tehditlere boyun eğecek tiplerden değildir. O bu davaya gönül verdiği gün şehitliği en büyük rütbe bilmiştir. O Rabbinin yolundadır ve O’na güvenmektedir. Bu duygularla tehdit içerikli soruyu cevaplar.
“Biz, Allah’a güveniyoruz. Ecel birdir, tagayyür etmez. Şehitlik ise büyük bir makamdır. Onun için kimseden korkumuz yoktur.”
Bu sözler üzerine avukat lâl kesilir.
Ne güzeldir hak bildiği yolda Bekir Berk gibi yürüyebilmek…
Ne güzeldir hakkı en gür ses ile dünyaya haykırabilmek…
Ne güzeldir Bekir Berklerin, Zübeyir Gündüzalplerin, Tahiri Mutluların yolundan gidebilmek…
Ruhlarına el-Fatiha…