Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Mustafa Sungur ağabey vefat yıldönümünde çeşitli programlarla anılıyor. Risale Akademi'de düzenlenen programda Sungur ağabeyin Kur'an ve iman hizmetleri anlatıldı.
Ağırceza Mahkemesinde yaptığı müdafaa okundu
Program Risale Akademi tarafından hazırlanan "Mustafa Sungur Ağabey" kısa filmi ile başladı. Ardından Sungur ağabeyin Risale-i Nur'dan yaptığı ders kaydı izlendi. Dursun Sivri, Sungur ağabeyin Şualar'daki Afyon Ağırceza Mahkemesinde yaptığı müdafaayı okudu. Mehmet Şahin, Sungur ağabeyin hayatından kısa kesitler sundu, hatıralar aktardı.
Ufak tefek ayrıntılara takılmaz, büyük düşünürdü
Sungur ağabey ile birlikte yılarca hizmetlerde bulunmuş olan Sabri Okur ile telefon bağlantısı gerçekleştirildi. Sabri Okur, Sungur ağabeyle iglili şunları söyledi:
"Sungur ağabey Üstaddan gördüklerini aynen yansıtırdı. 'Ben Üstaddan böyle bir şey görmedim veya Üstadımız böyle yapardı' derdi. 'Ben varisiyim, vekiliyim değil' şeklinde davranmaz hala talebe gibi davranırdı. Ufak tefek ayrıntılara takılmazdı. Büyük düşünürdü. Bir kardeşin yanlışı olduğunda hizmetini nazara vermeye çalışırdı. Hizmette kalması için elinden geleni yapardı. İhtilaf olduğu zaman oraya gider cemaati toplar evvela ders yapardı. Sonra hizmetler anlatılır derken problem kendiliğinden halloluyordu zaten.
Sungur ağabeyin boş durduğunu görmedim
"Benim en büyük zevkim Risale-i Nur'u güzel okuyan kardeşlerden dinlemek" derdi. Günde en az 100 sayfa cemaatle okurdu. Hiç bir surette boş durmazdı. Ben Sungur ağabeyin boş durduğunu görmedim. Mutlaka bir şeylerle meşgul olurdu. En boş hali kardeşlerle oturup hizmetleri konuşurdu. Her zaman Kur'an, Cevşen, Risale-i Nur okurdu.
Sofra kurulurken, kaldırılırken, bulaşıkta yardım ederdi
"Herkesi hizmette tutmaya çalışırdı. Her istidadı hizmete teşvik ederdi. Herkesi kendi makamında istihdam etmeye çalışırdı. Vakıflığa çok ehemmiyet verirdi. Bu kardeşlerin bulunduğu yerlerde okumalarına önem verirdi. Yeri geldiğinde bir talebeye, bir çocuğa fazlasıyla ehemmiyet verirdi. Bir bakarsınız zaman içinde o kişi büyük bir inşikaf yaşadı. Sofra kurulurken, kaldırılırken, bulaşıkta yardım ederdi. En küçük bir gurur, enaniyet yoktu, görmedik."
Program Hasan Özkan'ın yaptığı dua ile sona erdi.