Mîlâdî : 01 Aralık 2012, Cumartesi, 14.40
Hicrî : 17 Muharrem 1434
Rûmî : 18 Teşrîn-i Sânî 1428
İlk safdakiler, vârislerden idi, unsûrdan;
Bir şevk-i mücessem, bir şefkatli yürek Nûr’dan.
Duyduk ki bugün göçmüş, Üstâd’a kavuşmuş O;
Bahset bize çık, ey “VÂMIK”, “MUSTAFA SUNGUR”dan. (Hicrî 1434)
Şanlıurfa, 01.12.2012
Hesâbı ve Lügatçe:
Vâmık: (Arabça, isim) Seven, sevdâlı, âşık
Arûzun [Mef’ûlü / mefâîlün / mef’ûlü / mefâîlün] vezninde olan bu ta’miyeli târîh nazmında 4. mısrâ’daki “Mustafa Sungur” kelimelerinin Osmanlıca yazılışında harflerin ebced değerleri toplamı 1581 eder. “Vâmık” kelimesinin Osmanlıca yazılışında harflerin ebced değerleri toplamı 147 eder. 4. mısrâdaki “çık” ibâresi, “vâmık”ın değerinin “Mustafa Sungur” kelimelerinin değerinden çıkarılacağına işâret etmektedir. Bu işlemin sonucu 1434 eder ki, Mustafa Sungur Ağabey’in hicrî ölüm târîhidir. (Rahmetu’llâhi Teâlâ aleyhi Rahmeten Vâsiaten. Âmîn.)