Risale Haber-Haber Merkezi
Funda Demirer’in haberi:
Barla Platformu tarafından düzenlenen “Bediüzzaman’ın Emirdağ Yılları” sergisi yoğun ilgi gördü. Barla ve Kastamonu yıllarından sonra üçüncüsü düzenlenen sergide Bediüzzaman ve talebeleriyle ilgili tarihi belge ve bilgiler kamuoyuna açıldı.
Sergiyi şu anda hastanede yatan ve rahatsızlanmadan bir gün önce Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur ile Mehmed Fırıncı da ziyaret etmişti. Ziyarette duygulu anlar da yaşanmıştı.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Sergi koordinatörü Said Yüce’nin eşliğinde Mehmed Fırıncı ile birlikte sergiyi gezen Sungur Ağabey’in önceden bildiği her hatıra, her belge her fotoğraf önünde hayret ve heyecanla durması, ilgilenmesi görülmeye değerdi. Daha sonra ziyaretçilerle hatıralarını paylaşan, onlarla kısa da olsa ders yapan Mustafa Sungur dinleyicilere Sergi izlenimlerini şu sözlerle ifade etti:
“Üstadımızın o mektuplarını gördükten sonra çok hatıralar tahâttur etti. Üstadımızla gezerken, seyahât ederken işte bağlarda, bahçelerde, yollarda, şehir içerisinde hanımlara da rast geliyorduk. Üstadımız onlarla konuşurdu yani onlar köylü kadınlar ama safî insanlar, temiz insanlar. Üstad onlara sizi talebeliğe kabul ettim veya hemşirelerim olarak yâd ediyorum gibi, sözlerdeki gibi, Ulvî kelâmlarla methederdi. Onların hepsini Risale-i Nura kabul ettim derdi. Siz Risale-i Nur okusanız benimle görüşmüş gibi olursunuz. Ben o ziyaret edenlerin hepsini Nur dairesine kabul ediyorum gibi iltifatlarla ama samimi sözlerle onları hem tasdîk eder, hem teyîd eder, hem de ulvî şükranlarını, temennilerini onlara arz ederdi. Ben onları demin böyle gezerken, Said Yüce kardeşimiz bizi gezdirirken onları çok tahâttur ettim.”
“Şimdi burada gördüğüm şey Üstadımızın o beyanları, o temennîleri tahakkuk etmiş gibiydi. Aynen buyurduğu gibi o hanımlar, o genç kardeşler, o zaman Üstadı ziyaret eden, dualarını alan, sizlerin böyle sonra zamanla Nurlarla ders yapmanız, Nurları ruhunuza, kalbinize birer eser-i zübde olarak koymanız bu hakikatleri meydana çıkardı. Bu cihetle tebrik ediyorum.”
“Onuncu Söz” ve “Muhabbet Bahsi’nden kısımların okunduğu programda hatıralarını, Rusya’daki hizmetleri de paylaşan Sungur Ağabey, “Risale-i Nur okumak için açıklayan birine ihtiyaç gerekmediğini, Risale-i Nur’un zaten kendi kendini açıklayan bir kitap” olduğu üzerinde durdu.
Sungur Ağabey ve Fırıncı Ağabey o gün sergi salonunda bulunanlara ve daha çok hanımlardan oluşan ziyaretçilere hatıraları paylaştılar.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ