Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, camilerde bir minareden fazlasının yapılmaması gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Konya'da Sivil Toplum Platformu tarafından düzenlenen 'Milli Eğitim'de Sivil Toplumun önemi' konulu konferansa katıldı. Konevi Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konferans, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
Konuşmasına Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinden bahsederek başlayan Bakan Avcı, 2002 yılından itibaren 43 bini hayırsever ve sivil toplum kuruluşları tarafından olmak üzere, 249 bin derslik yapıldığını belirtti.
'FİZİKİ YATIRIMDAN ÇOK BEŞERİ ALTYAPIYA YATIRIM YAPMALI'
Sivil toplum kuruluşlarının eğitime artık fiziki yatırımın yerine öğretmen ve öğrenciler için beşeri yatırım yapmasını isteyen Bakan Avcı, şunları söyledi:
''Sivil toplumun katkısı denince fiziki katkı anlıyoruz, okul ve yurt yaptırıyoruz. Bunlara ihtiyacımız var ama, illa bir tercih yapmak gerekirse fiziki yapıdan çok, beşeri altyapı, yani insana, yani öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize yatırım yapmalıyız artık. Sivil toplum kuruluşları her yıl şu kadar öğretmeni yurt dışını götürmek için fon kursalar, şu kadar öğrencilerimizi yaz tatilinde İstanbul'a, Konya'ya, Eskişehir'e götürüp, orada kültürel ortamlarda başka arkadaşlarla birlikte olmayı sağlasalar.''
Eğitimdeki beşeri yatırıma, diyanetten de örnek vererek sözlerini sürdüren Bakan Avcı, ''Beşeri yatırımda ben bunu diyanetteki arkadaşlarla konuşurken diyanet boyutuyla şunu söyledim. Camiler yapıyoruz. 3-4 şerefeli, 3-4 minareli camiler yapıyoruz. Artık camilerde minareye çıkan müezzin yok. 1 tane minare, mimari gereği olur, o yapılacak. Ama 3-4 tane uzun uzun orantısız minare yapacağımıza sesi güzel 3 çocuğumuza burs verin. Bunlar müezzin olarak yetişsin. Nasıl güzel ezan okunur, nasıl güzel müezzin olunur. Minare değil, müezzin yetişsin. O sesini ulaştıracağı şeyi bulur'' dedi.
Bakan Avcı, konferansın soru-cevap bölümünde müfredat ile ilgili bir soru üzerine ise Anayasa gereği özel imam hatip okulları kuralamadığını ve din eğitiminin devlet tarafından yapılması gerektiğini, buna ruhban okullarının dahil olduğunu, ancak özel okulların talim terbiye kurulunun onayıyla istedikleri dersleri verebileceklerini kaydetti.
dha