Namaz Gönüllülerinden Hür Adam'a destek

Said Nursî’nin hayatını konu alan Hür Adam filmine Namaz Gönüllüleri Platformundan büyük destek geldi

Risale Haber-Haber Merkezi

Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatını konu alan Hür Adam filmine Namaz Gönüllüleri Platformundan büyük destek geldi. Filmi izleyen Platform üyeleri, Hür Adam’ın “iman, Kur’an, namaz, direniş ve aksiyon adına büyük mesajlarla dolu olduğunu” belirttiler.
Filmin “muhteşem ve mesaj yüklü bir yapım olduğunu” belirten NGP üyelerinden ilahiyatçı yazar Ahmed Bulut, şu değerlendirmeyi yaptı:

EMEĞİ GEÇEN HERKESİ YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUM

“Filmde hayatı zorluklarla geçmiş, hiçbir engele aldırmayan bir İslâm kahramanını görüyoruz. İmana, Kur’an’a ve namaza hizmet yolunda hiçbir baskı, zulüm ve tehdite aldırmayan bir mücadele adamıyla karşı karşıyayız. Sinema tarihimizde bir tanesini bile görmediğimiz muhteşem namaz sahneleri var. Bu filme ailece gitmek, dostlarımızı ve akrabalarımızı teşvik etmek hepimizin görevidir. Başta yapımcı ve yönetmen Mehmed Tanrısever olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.”

OĞLUM FİLMİ İZLEDİKTEN SONRA, GELECEĞE YÖNELİK İDEALLERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Hür Adam filminin, henüz gösterime girmeden ve izlenmeden bile büyük bir hizmet ifa ettiğini belirten NGP sözcülerinden araştırmacı yazar Abdullah Yıldız da, yakın tarih tartışmalarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Maalesef yakın tarihimiz objektif olarak ele alınmıyor. Filmde Said Nursî ile M. Kemal Paşa arasındaki konuşmaya bile tahammül edemeyen sözde tarihçilere bir tavsiyem var: 1920-1923 yılları arasındaki Meclis zabıtlarına bir göz atsınlar. Hatta 1925’teki Takrir-i Sükun Kanunu görüşmelerinde yapılan tartışmaları incelesinler. Dudaklarını uçuklatacak binlerce örnek bulacaklardır. Bana göre film izlenmeden önce bile büyük bir hayra vesile oldu.”

Filmdeki Kur’an vurgusunun ve namaz sahnelerinin çok ibretli ve etkili olduğunu belirten Yıldız, “Yüzlerce mesaj verilmiş. Bence bir kez değil, birkaç kez izlenmeli. Üniversitede okuyan oğlum Ömer filmi izledikten sonra, geleceğe yönelik ideallerini değiştirdiğini, hayatında dünyevîleşmeye asla yer vermeyeceğini söyledi” şeklinde konuştu.

ŞİMDİ FEDAKÂRLIK SIRASI İMANA, KUR’AN’A, NAMAZA ÖNEM VEREN KİTLELERDE

Filmi izlemeye doyamadığını belirten NGP üyelerinden ilahiyatçı yazar Cemil Tokpınar ise, herkesin kendi çevresinde filme teşvik için bir seferberlik başlatmasını istedi. Filmi üç kez izlediğini belirten Tokpınar, şöyle konuştu:
“Bulunduğumuz semtte bir sinema salonu kiralayıp arkadaşlarımızla ailece filmi izledik. Beş yaşındaki oğluma bile bilet aldım. Sonuna kadar uyumadan izledi. Bittikten sonra yorumlar yaptı. İnşallah tekrar gideceğiz. Çünkü film baştan sona mesajlarla dolu. Adeta, ‘Allah’ı bulan neyi kaybeder, Onu kaybeden neyi bulur? Kimin için Allah varsa Ona her şey var. Kimin için Allah yoksa ona her şey yoktur, hiçtir’ sözünün gerçekliğini izleyerek yaşadık. Hür Adam muhteşem bir başlangıç. Mehmed Tanrısever 15 ay boyunca gece gündüz demeyerek emek harcamış, adeta bir serveti gözden çıkarmış. Şimdi fedakârlık sırası imana, Kur’an’a, namaza önem veren kitlelerdedir.”

Bugüne kadar filmlerde namaz sahnesinin çok az yer aldığını, bunların da çoğunun cenaze namazı olduğunu belirten Tokpınar, “Filmde en az yedi yerde namaz sahnesi var. Kayıkta, idamdan önce, çarşı ortasında, hücrede, hapiste cemaatle, mescit içinde ve mahkemede namaz kılınıyor. Bu sahnelerin bir tanesi için bile bu kadar masrafa değerdi” şeklinde konuştu.

BEDİÜZZAMAN’IN HAYATINDA NAMAZ, HAYATIN MERKEZİNDE

Filmi bir arkadaş grubuyla birlikte izlediklerini ve çok beğendiklerini belirten NGP üyelerinden ilahiyatçı yazar Hasan Hafızoğlu da şöyle konuştu:
“Filme baştan sona ciddi emek verilmiş. Bilhassa namaz sahneleri çok vurucu. Bediüzzaman’ın hayatında namaz, hayatın merkezinde. Namaz vakti geldiyse gerisi teferruat. Her şey bir tarafa, namaz bir tarafa. Mahkemede, kayıkta, çarşıda kılınan namaz, namazın vazgeçilmez olduğunu gösteren, namaza lakayt olan nesle muhteşem birer ibret ve örnek. İlim ve mücadele adamlarına çok destek vermeliyiz. Filmde Said Nursî’nin çok zor şartlarda ve baskı altında yetiştiği ve hizmet ettiği, asil ve dik duruşuyla dünyayı sarstığı gösteriliyor. Filmin her karesinde Müslüman nesle verilen mesajlar var: İktisatlı hayat, iyilik duygusu, her adımda Allah’ı düşünmek gibi. Demek ki kişi Allah’a dayanırsa yapamayacağı bir şey yok.”

YENİ NESLİN BU SESE İHTİYACI VAR

Filmin, “direnişçi ve muhalif bir ruhu, kavi bir iradeyi, kararlı bir yürüyüşü” ifade ettiğini belirten, NGP üyelerinden araştırmacı yazar Ramazan Kayan ise, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gerek kendi yaşadığı çağdaki insanlara gerekse sonraki kuşaklara mümtaz bir örneklik eden bu güzel ve güçlü portre, azmin ve adanmışlığın ifadesi olarak beyaz perdeye yansımıştır. Filmde geçen Bediüzzaman’a ait şu cümleler bile tek başına bir ibret tablosudur: ‘Yüzer milyon başların feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun. Dünyayı başımıza ateş yapsanız, hakikat-i Kur'âniyeye feda olan başlar, zındıkaya teslim-i silâh etmeyecek ve vazife-i kudsiyesinden vazgeçmeyecekler inşaallah! Saçlarım adedince başlarım olsa, her gün birini kesseniz, Kurana hadim olan bu baş zındıkaya boyun eğmeyecektir.’ Dünyadaki haksızlığa karşı direnişi bayraklaştırabilmek için yeni neslin bu sese ihtiyacı vardır.”

Edebiyat Haberleri