Hasan Tosun'un haberi
Türkiye’nin siyasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat sürecinde namaz kıldığı ve eşi tesettürlü olduğu için ordudan atılan SAT Komandosu astsubay Musa Saraç, şimdi tuvalet bekçiliği yapıyor. İşte Saraç’ın kendi ağzından kısa hayat hikâyesi:
NAMAZ KILINCA TEHDİTLER BAŞLADI
1984 yılında Astsubay Okulu’na girerek iyi dereceyle astsubay okulunu bitirdim. Daha sonra 06.04.1987 ile 04.12.1987 tarihleri arasında Kurtarma Su Altı Komutanlığı emrinde açılan Su Altı Taarruz (SAT KOMANDO) kursunu başarıyla bitirdim. Ben kursu, 49 kişi arasından 3. olarak bitirdim. 1987-1993 yılları arasında SAT timlerinde görev yaptım. Çalıştığım süre içinde hiçbir şekilde suç işlemedim. 1989 yılında birkaç arkadaşımın gözümün önünde hayatını kaybetmesi üzerine namaza başladım ve ben namaza başladıktan sonra komutanım olan binbaşı tarafından defalarca namazımı bırakmam yönünde ikaz edildim. Namazıma devam edince beni tayin etmekle tehdit etti.
“10 GÜN HAPİS YATTIM”
Hatta ünit komutanım tarafından “seni gözümün önünde görmeye tahammül edemiyorum” diye hakaretlere uğradım. Çok basit bir mazeretten dolayı Kasımpaşa Cezaevi’nde 10 gün yattım. 1992-1993 yıllarında SAT birliğinde görev yapıyor olmama rağmen beni hem timlerden hem nöbetlerden aldılar. 3 ay bu böyle devam etti. Birlik komutanıma benim neden timlerden ve ünitten alındığımı sorduğumda “Ben de bilmiyorum” diyordu. Sanki emir başka bir yerden gelmiş gibiydi.
EŞİMİN AÇILMASI İÇİN BASKI YAPTILAR
Aynı dönemde İstihbarat’ta çalışan bir binbaşı tarafından eşimin başını açması için baskı yapıyorlardı. Ben de buna karşılık açtırmayacağımı söylüyor, “Gerekiyorsa beni ordudan atın” diyordum. Aynı tarihlerde her hafta Cuma günü “Happyhours” (Mutlu Saatler) diye adlandırdıkları plajda düzenledikleri içkili partiye katılmam için baskı yapıyorlardı. Ben de her defasında bir mazeret bulup gitmiyordum. Bundan dolayı ordudan atılmakla tehdit ediliyordum. Ve söylendiği gibi de oldu. 28 Şubat sürecinde disiplinsizlik sebebiyle ordudan atıldım.
ADINI AZILI TERÖRİSTLER LİSTESİNE YAZDILAR
1997’de ordudan atıldıktan sonra ortada kaldım. 5 yaşındaki çocuğumun, eşimin ve benim elimizden kimliğimizi ve sağlık fişlerimizi aldılar. Askeri kurumlara girmemem için her şeyi yaptılar. Yeni kurulan Aksaz Üs Komutanlığı’nın nöbetçi kulübelerinin yerlerini ben belirlemiştim. Daha sonra aynı birliğin girişine 10 tane azılı teröristin adının altına “Birliğe girişi yasak ve tehlikelidir” diye benim adımı da yazdılar.
ŞİMDİ TUVALETÇİLİK YAPIYORUM
İş bulmam gerekiyordu. Marmaris’te bir benzin istasyonunda müdür olarak işe girdim. Fakat burada da rahat bırakmadılar. Adamlar gönderip benim çıkarılmam için baskı yaptılar. Oradan da ayrılmak zorunda kaldım. Oturduğumuz yerde belediyeye ait bulunan iki gözlü bir tuvalet kiraladım. Şimdi tuvaletçilik yapıyorum. Şükürler olsun Allah’ıma 14 yıldan beri evimi geçindiriyorum.
“İTİBARIMIZ VE HAKLARIMIZ İADE EDİLSİN”
Yeni anayasa değişiklikleri ile bizim için yeni bir güneş doğdu. İnşallah kaybettiğimiz haklarımızı geri alırız. Elimden alınan itibarımın ve haklarımın iade edilmesini temenni ederim. Başbakanımıza dua ediyoruz. Bizler YAŞ mağduru olarak haklarımızın iade edilmesi konusunun Milli Savunma Bakanlığı’na bırakılmamasını istiyoruz. Çünkü orada oluşturulacak komisyon bizi sevmeyen kişilerden oluşacaktır. İlgililere bizi “onlara bırakmayın” diyorum.
Akit