Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Ankebut Sûresi 45-47. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
45-(Ey Resûlüm!) Kitab’dan sana vahyedileni oku ve namazı hakkıyla edâ et! Şübhe yok ki namaz, çirkin işlerden ve kötülüklerden (insanı) alıkoyar. (Namaz kılarak) Allah’ı zikretmek ise, elbette (herşeyden) en büyük olandır.(*) Ve Allah, ne yaparsanız bilir.
46-İçlerinden zulmedenler hâriç, ehl-i kitabla ancak o en güzel olan (sûret)le mücâdele edin ve deyin ki: “(Biz,) bize indirilene de size indirilene de îmân ettik; bizim İlâhımız da sizin İlâhınız da birdir ve biz ancak O’na teslîm olanlarız.”
47-(Ey Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitabları tasdîk eden) bu Kitâb’ı indirdik. Onun için, kendilerine kitab verdiğimiz kimseler ona îmân ederler. Şunlardan (Arab’lardan) da ona îmân eden kimseler vardır. Ve kâfirlerden başkası, bizim âyetlerimizi bilerek inkâr etmez.
(*)“Namazda rûhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah (helâl) dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır. Bu sûrette bütün sermâye-i ömrünü, âhirete mâl edebilir. Fânî ömrünü, bir cihette ibkā eder (ebedîleştirir).” (Sözler, 4. Söz, 11)