Namaz kılmadığımda neden kendimi kötü hissediyorum?

Namaz kılmayınca kendimi kötü hissediyorum, bunun nedenleri ne olabilir? Ayrıca, bazen namaz kılarken de kendimi kötü hissettiğim olabiliyor.

Cevap 1:

Namaz, ruhun havası, suyu ve gıdası olduğu için, namaz ile ruhunuzu buna alıştırmışsınız, ne güzel. Namaz kılmayınca, ruh; havasız, susuz ve gıdasız kaldığı için elbette rahatsız olacaktır.

Şu halde bedenimizin her gün havaya, suya ve gıdaya ihtiyacı olduğu gibi, ruhumuzun da manevi havamız, manevi suyumuz ve yine manevi gıdamız olan başta namaz olarak ibadete ihtiyacı vardır. Bunu zamanında ve yeterince almazsak rahatsız olması normaldir, hatta gereklidir.

Sizi rahatsız eden de budur.

Ayrıca, imanın şuuruna eren bir mümin, iman ettiği ve her şeyden çok sevdiği sonsuz rahmet ve hikmet sahibi olan Allah’ı hatırlayınca, görevini yerine getirmediğinden veya getiremediğinden elbette rahatsız olacaktır.

Demek ki, namaz kılmadığımızda kendimizi kötü hissetmemiz, bizde bir iman şuurunun farkında olduğumuzu gösterir. Bu da bizi derhal namaz kılmaya sevk edecektir.

Diğer taraftan, her insan uyanık olan vicdanında hisseder ki, sözünü tutanlara mükafat vermek, isyan edenlere ceza vermek ister.

Şu halde sayamayacağımız kadar rahmetine ve nimetlerine gark eden Rabbimizin emrine isyan etmek ve sözünden çıkmak, uyanık vicdanları rahatsız edecektir.

Bu açıdan sizin bu durumunuz hayırlıdır, bunun farkında olarak, her namazı vakti içinde, mümkünse vakit girer girmez kılmaya çalışmalıyız ve asla kazaya bırakmadan gereği gibi yerine getirmeliyiz.

Cevap 2:

Öncelikle namazlarınızı düzenli kıldığınız için sizi yürekten tebrik ederiz. Çünkü günde beş vakit kıldığımız namazda, ruhun, kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Ayrıca, namaz Allah katında en makbul ibadetlerin başında gelir. Ancak bazen kıldığımız namazlarda bu rahatlığı ve huzuru hissedemeyiz.

Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Sizi tanımadığımız için burada genel birkaç nedenden söz edeceğiz. Hangisinin size uyduğuna siz karar vereceksiniz.

1) Yoğun dünya işlerine ara verip namaza yönelsek bile, beynimizin otomatik çalışan sistemleri, bedenimiz namazda olmasına rağmen, zihnimizi kendisiyle meşgul etmeye devam eder. Bu zihni meşguliyet içinde namazın verdiği manevi huzuru tam alamayabiliriz. Zihni meşguliyet nispetinde kendimizi olumsuz hissedebiliriz.

Dolayısıyla burada bize kendimizi kötü hissettiren şey, namaz değil, günlük yoğun uğraşların zihinde düşünce düzeyinde devam etmesidir.

2) Bazen, bizi rahatsız eden, kaygılandıran, üzen düşünceleri unutmak isteriz. Bunun için de kendimizi işe, temizliğe, okumaya, spora, çalışmaya veririz. Âdeta işkolik oluruz. Böyle davranarak bizi rahatsız eden düşüncelerden uzaklaşmış oluruz, ancak onları yok edemeyiz. Onlar beynimizin bir köşesinde vardırlar ve her an çıkmaya hazırdırlar. Namaz kılarken, bu uğraşlardan elimizi çektiğimiz için, bizi rahatsız eden düşünceler yol bulur ve kendilerini hatırlatırlar. Bu da bize kendimizi kötü hissettirir.

Dolayısıyla burada kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olan şey namaz değil, namaz esnasında aklına geldikçe, kişiyi rahatsız eden düşünceler ve diğer sorunlardır.

3) Çocukluk yaşantılarının da bunda etkisi olabilir. Eğer çocukluğunuzda ebeveynlerinizden biri sizi namaz kılmaya zorlamış ve kılmak istemediğinizde şiddet uygulamış, onur kırıcı konuşmuş veya bir şekilde sizi rencide etmiş ise, sizde namaz kılmak, o eski rahatsız edici düşünceleri çağrıştırabilir. Bilinçaltında yatan bir duygu olduğu için, nedenini bilemezsiniz.

Görüldüğü gibi burada da kişiyi rahatsız eden, bilinçdışı çocukluk acılardır.

4) Bazen de yakın çevremiz ve toplum, bizi kendimize o kadar suçlu ve günahkar hissettirir ki, kendimizi baştan sona suçlu ve günahkar görürüz. Biz ne yapsak ne etsek o suçluluk ve günahkarlık duygusundan kurtulamayız. Yürekten tövbe edenlerin tövbesinin kabul edileceğini, hacca gidip gelen birisinin annesinden yeni doğmuş gibi masum olduğunu bilmemize rağmen, Allah’ın sonsuz rahmet ve şefkatini unutup, yine de kendimizi çok günahkâr hissederiz.

İşte bu suçluluk duygusundan dolayı, namaza durduğumuzda, aklımıza suçluluğumuz ve günahkarlığımız gelir. Bu günahla Allah’ın huzurunda olmayı hak etmediğimizi, zaten -haşa- Allah’ın da bizim namazımızı kabul etmeyeceğimizi düşünürüz. Bu da bizi bir şekilde huzursuz eder.

Şeytandan gelen bu vesveseyi, sanki kalbimizden geliyormuş zannederek huzursuz oluruz veya namazdan zevk alamayabiliriz.

Görüldüğü gibi burada da bizi rahatsız eden, toplumun bize yüklediği suçluluk ve günahkarlık duygusu ya da kalbimizden gelmeyen ama şeytanın kendisine ait olan vesveselerdir.

Bunlar veya benzeri nedenlerin bize kendimizi kötü hissettirdiğini fark ettiğimizde karşı önlemler almak kolaylaşır.

Örneğin namazlarımızı dar bir zaman aralığına sıkıştırmayıp, namaza önceden hazırlık yaparsak ve zaman baskısı altına girmeden kılarsak, zihnimiz kısmen de olsa daha hazır hale gelir.

Veya bizi rahatsız eden ve sürekli kendimizi işe vererek unutmaya çalıştığımız sorunumuzla yüzleşirsek, onu çözersek, namazın huzurunu daha iyi hissederiz.

Bununla beraber, namazın müminin miracı olduğu, onu Allah katında çok yüksel makamlara çıkaracağı için şeytanın namaza sürekli müdahale ettiğini unutmayalım. Kişiyi namazdan vazgeçirmek için bin bir hileye başvuracağını düşünerek, ısrarla namaza devam etmeliyiz.

Namazın manası ve niçin kılındığı ile ilgili ayetler, hadisler ve Risale- i Nur adlı Kur'an tefsirinden ilgili yerleri sık sık okuyarak beynimizi hazır hale getirebiliriz. Özellikle Risale-i Nur Külliyatı'ndan Dokuzuncu Söz ve Yirmi İkinci Sözleri sık sık okuyalım. Mümkünse her namaz öncesinde on dakika bile olsa bu yerleri azar azar okumamızda fayda var.

Sorularla İslamiyet

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İslam Haberleri