Soruda geçen hadis rivayeti şöyledir: Rasulullah aleyhissalatü vesselam şöyle buyurur:
"Cennetin kapısını ilk açan ben olacağım, bununla birlikte bir kadının (cennetin kapısını açmak üzere) beni geçmeye çalıştığını görünce: Ne oluyor sen kimsin? diye soracağım. O da:
"Dünyadayken yetim kalan çocuklarımın başını bekleyen bir kadınım." diye cevap verecek. (bk. Münziri, et-Terğîb, 3/349; Hafız Münziri, hadisin hasen olduğunu söyler.)
Bu hadis, yetime sahip çıkan ve onun için meşru zevklerini terk eden kimsenin alacağı mükafatı bildirmektedir.
Nitekim şu hadis rivayeti konuya açıklık getirmektedir.
"Asil ve güzel olduğu halde kocasından dul kalıp da yetim çocukları için (onlar ev bark sahibi olup kendisinden) ayrılıncaya kadar yahutta (onlar) ölünceye kadar, kendini (kocaya varmaktan) alıkoyan (ve bu hususta karşılaştığı sıkıntılar sebebiyle) yanakları kararan kadınla ben kıyamet gününde (biribirimize yakınlıkta) şu ikisi (orta parmak ile şehadet parmağı) gibiyiz." (Müsned, 6/29; Ebu Davud, Kitabu'l-Edeb, 120-121)
Hadis-i şerifte kasd edilen, dul kalıp da yetim çocuklarını düşünerek evlenmeyi bile terk edip onları yetiştirmek için her türlü sıkıntıyı çeken ve bu sıkıntılar neticesinde de tazeliğini ve güzelliğini kaybeden kadındır.
Bu ve benzeri hadisler, yetim çocukları koruyup gözetmenin, onları İslam terbiyesi ile yetiştirmek üzere gösterilen çabaların ve bu hususta çekilen sıkıntıların mükafatının büyüklüğüne, yetim çocukların yetişmesi için gençliğini feda eden yetim annelerin cennetteki makamlarının yüksekliğine bir delildir.
Buradaki benzetmeye göre, orta parmakla şehadet parmağının beraberliği gibi, Rasulullah (asm) ile beraber ve O'na yakın olacağını ifade etmektedir. Bu yakınlıktan maksad, cennetteki yerlerinin yakınlığı olabileceği gibi, derecelerinin yakınlığı, yahud hem yerlerinin, hem de derecelerinin yakınlığı olabilir. Cennete girerken öncelik hakkına sahib olmadaki yakınlık da kastedilmiş olabilir.
Soruda geçen hadis de bu yakınlığı anlatmaktadır.
Bununla beraber, "namazsız, abdestsiz de olsa, yetime bakan kişi doğrudan cennete gider" anlamı yanlıştır. Elbette Allah dilerse böyle bir kulunu affedebilir. Ancak bunu yetimlere bakan bütün insanlar için genel bir hüküm olarak kabul etmek ve her türlü günahın affedileceği şeklinde anlamak doğru olmaz.
Nitekim başka bir hadiste,
"Her kim Müslümanlar arasında bir yetimi tutar götürür, yiyeceği ve içeceğine onu ortak ederse, Allah onu, mutlaka cennete koyacaktır. Ancak affedilmeyecek bir günah işlemişse, o başka!" (Tirmizî, Birr, 14)
buyurularak, affedilmeyen günahların cezalarının çekileceği haber verilmiştir.
Sorularla İslamiyet