Namazsız insan, çamura düşmüş bir altın gibidir. Çamurda görülen bir altın nasıl alınır, silinir, parlatılır, layık olduğu yere konulur. Namazsız insan da günah çamuruna düşmüştür veya düşürülmüştür. Böyle bir insan her ne kadar çamura düşmüşse de bu bir insandır, denilmeli, tutup oradan kaldırılmalı, yunmalı, yıkanmalı, layık olduğu yere, namaz seccadesine taşınmalıdır.
Çünkü namaz seccadesi bir asansör, namaz da alay-i illiyyine, yüceler yücesine Firdevs cennetlerine çıkmak için düğmeye basmaktır.
Bu yardımı çamura düşmüşlere çok görmeyelim. Kızmak yerine, acıyalım. Batan gemiden denize saçılan petrole gırtlağına kadar gömülen, bu yüzden uçamaz ve yüzemez hale gelen martılara acıdığımız kadar, günah ziftine saplanmışlara da acıyalım, tevbe sabunu ve namazın berrak sularıyla temizlenebilmeleri için onlara yardımcı olalım. Böylece hem kendimizi, hem de onları kurtarmış olalım.
NAMAZ VE MAYA
-Beş vakit namazla günlük 24 saatinizi namazlaştırmak ister misiniz?
-İsteriz
-Öyleyse günlük 24 saat ömrünüzden bir saatini beş vakit namaza ayırınız.
Günlük 24 saat ömrün içinde beş vakit namaz için ayrılan bir saat, bir kaşık maya gibidir. Bir kaşık maya ile nasıl kocaman bir tencere sütü mayalar ve yoğurtlaştırırsınız; her gün namaza ayırdığınız bir saatla da o kocaman gününüzü mayalar ve namazlaştırırsınız. Üstad Bediüzzaman’ın “Namaz kılan insanın dünyaya ait mubah işlerinin hepsi ibadet olur.” sözünün anlamı da işte budur.