بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
***
اِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَر
"Şüphesiz biz her şeyi dakik, şaşmaz bir ölçüye ve bir kadere göre yarattık." (Kamer Suresi 49.ayet)
Huzeyfe r.a anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her ümmetin mecusileri vardır. Bu ümmetin mecusileri "kader yoktur!" diyenlerdir. Bunlardan kim ölürse cenazelerinde hazır bulunmayın. Onlardan kim hastalanırsa ona ziyarette bulunmayın. Onlar Deccal bölüğüdür. Onları Deccal'e ilhak etmek Allah üzerine bir haktır." (Ebu Davud, Sünnet 17.)
***
Hiç unutmam, 1975 Haziran ayında; Ankara Gazi Mahallesi dersanesindeki Kader Risalesi okumamızı.
Bir gece yatsıdan sonra başlayıp süren müzakereli bir dersti. Orda yine Mehmed Abi baştaydı. Soruyor, açıyor kurcalıyordu.
O derste; ilim maluma tabidir, bir işin olacağını bilmek görmek olmasını mecbur kılmazı şu temsille karara bağlamıştık.
Biz bir grup; ortasından trenyolu geçen bir vadinin tepesinde otururken; treni geçerken görüyoruz fakat ilerdeki tren köprüsü yıkılmış.
Aramızda; makinist bunu görmezse tren devrilecek diyoruz ve tren devriliyor.
Bu malumat ve görme bizi sorumlu ve trenin devrilmesini kaçınılmaz yapar mı?
Yapmaz.
İşte Allah'ın ilmiyle görüp yazması da böyle deyip tam kanaat getirdik.
İşte Mehmed Çetin'in Kader Risalesi'nin Mütalaası taa o günlere dayanan süzme bir eser.
Görebildiğim kadar; böyle veciz, açık bir Kader Risalesi izah ve şerhi ülkemizde tek. Haza min fazli Rabbi...
Kader Risalesi'nin şerh, izah ve tanzimi diyebileceğim bir eser.
Önsözünde yazılanlara bakalım:
Hem her şeyi bilen, hem her şeye gücü yeten ama kötülükleri engellemeyen bir Yaratıcı nasıl oluyor?
Kadere iman, irade hürriyetime engel mi?
İrademle yaptığım işlerde payım yoksa; o iradenin anlamı ne?
Göz önündeki zulüm işkence ve ızdıraplar adaletsizlik değil mi?
İnsanın cüzi ihtiyarisi günah işlemeye meyyalse; maçı baştan kaybettik mi?
Kader meselesi niye karmaşık gözüküyor?
İşte araştırmacı yazar Mehmed Çetin bu gibi birçok soruya 26. Söz kılavuzluğunda yeni bir tavzih tevil ve yorum getiriyor.
Kaderi terimler; kader, kaza, atâ, ezel, illet/ illiyet, cüzi irade/ ihtiyari gibi kavramlar ve sebepleri yapmayan tembel cebriyeci, nasıl suçu Allah'a, kadere yıkar? gibi sorular bu eserde ayrıntılı şekilde izah edilmiş.
Doğu toplumları niye; cebriye düşüncesine yatkın, mutezili kader anlayışı nerde sakata girer?
Ezel kavramını çoğumuz doğru bilmiyor?
Allah'ın yaptığımızı bilip yazması; havadan çekim yapıp kaydeden kamera temsiline benzemez mi?
Risalei Nur tarikinin / yol-meslek kaç esası var?
Acz, fakr, şefkat, tefekkür ile beraber; şevk ve şükür ile 6 tane değil mi?
Nur talebelerinin yolu niye tarikat değil de tarik?
Nurcuların daha geniş daha sağlam daha kısa daha emin bu tariki niye bazı nurculara yetmiyor?
Nur tarikinin ezkar ve virdleri neler?
Sünnete tabi olmak, farzları yapmak, kebairi terketmek yeter mi?
Özellikle namazı tadili erkan ile kılmak ve namazdan sonra; tam tesbihatı yapmak üstada göre neden tariki Ahmedi'nin evradıdır?
Bu evrattan üstün evrad olabilir mi?
Öyleyse neden bazı nurcular evradı Ahmedi'yi yetersiz bulup, tarikat evradlarını öne çıkarıyor?
Orta boy 257 sayfalık bu özgün ve çok özel eserin 1.baskısı yüksek bir gayret ve çabayla bir ay içinde bitti.
Sevgili Mehmed Çetin Ağabeyi tebrik ediyor, yeni çalışmalarını bekliyorum.
Bu eser; 26.Sözün mübarek bir meyvesi ve güncel tezahürü olarak; muhakkik dalgıç ve nurlu zihinleri bekliyor.