Böyle ahmakane bir söze susmakla cevap vermek en güzelidir. Zira ahmaklara cevap sükut iledir.
Ancak sizin aklınız karışmışsa bunun bir ateist cerbezesi laf oyunu olduğunu bilmeniz gerekir. Oruçta bir borç verme borç ödeme diye bir şey yoktur. Zaten oruç tutmadığınızda bire bir kaza tutulur. Ama orucu bozmak devam eden bir ibadeti yarıda bırakmakla farklı boyutta bir suç halini alır. İbadete ve Allah'ın emrine saygısızlıktan dolayı keffaret cezası vardır. Yoksa -haşa- Allah kimseden ne borç alır ne borç verir. Böyle bir şey söz konusu da olamaz.
Ramazan'da bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, gününe gün kaza edilir. Ancak Peygamber Efendimiz (asm), Ramazan ayında kaçırılan bir gün orucun sevabına yetişmek için kişinin, Ramazan dışındaki bütün günlerde oruç tutsa yine de bu sevaba nail olamayacağını söylemiştir:
“Her kim ruhsatsız ve hastalıksız olarak Ramazan'da bir günün orucunu tutmazsa, bütün bir ömür oruç tutsa da onu ödemiş olmaz.” (Tırmizi, Savm, 27; Ebu Davud, Savm, 38; İbni Mace, Sıyam, 14)
Bunun için Ramazan ayında özürsüz olarak orucu terk etmek, büyük bir günah olduğu gibi, hem Ramazan ayına hürmetsizlik hem de bütün Müslümanlara karşı bir saygısızlıktır.
Mazeretsiz olarak Ramazan orucunu tutmamak büyük günah olup, ayrıca bundan dolayı tövbe ve istiğfarda bulunmak gerekir.
Ramazan ayı günahların affı için bir fırsattır. Diğer günlerde tutulan oruç kıymet itibariyle Ramazan'da tutulan orucun yerini tutamaz.
Sorularla İslamiyet