Öncelikle bu soruya cevap aramakta fayda var. Çünkü Risale-i Nur, sadece yazılmamış, yaşanmış bir hayattır. İlmi eser hüviyetini farklı kılan en müstesna özelliği, Kuranın bu yüzyıla bakan açıklaması ve yorumu olmasıdır.
Konuların işleyişi, şekli, bakış açısı, ikna edici deliller silsilesi, kurgusu, muhakeme yeteneği ve insanları celb etme cazibesi ve bıraktığı tesir, kendine hastır. Bu yönüyle, her fert için hususi ve has bir anlam kazandırır.
İman ilminin tahkiki bir surette verilmesi, delile dayalı, akla hitap edip kalbi tatmin eden bir metodun kullanılması, bu yüzyılın akıl, ilim ve fen özelliğinin belirgin üstünlüğünü fark etmesinden kaynaklanmaktadır.
Bediüzzaman, eserlerini yazarken, yaşanan ahir zaman olayları ve gelişmeleri karşısında, kendi tabiriyle helaket ve felaket asrında, ihatası en yüksek menzillerden bakmıştır. Müşahede/gözlem dünyası, asrın idrakini kavramış ve ona göre çareleri yazmıştır.
Risale-i Nur hayatı, bir tefekkür yolculuğudur. Mevcuda itirazdır. Muhakemeyi merkeze koyan, akli delillerle, ilmin verilerini kullanan ve bunları Kuran merkezli izahla zihne yakınlaştıran bir yüzyıl okumasıdır.
Risale-i Nur hayatı, savaş görmüş, işgal yaşamış, padişah ve halife manzaralarını mütalaa etmiş bir devrin anatomisidir. İslam dünyasının çöküş ve diriliş emarelerini iç içe ve değişen kesitler halinde dokuyan bir dönemin canlı şahididir.
Risale-i Nur hayatı, bir fonksiyon tarifidir. Bir ifa ve vefa çizgisinde, dünün doğrularını sadakatle kavrayıp, günümüzün yeni ihtiyaçları ile doğru karşılamaya matuf bir fikir derinliğidir.
Risale-i Nur hayatı, sadece ne dün, ne bu gün, ne de yarındır. Hepsini kuşatan bir düşüncenin gökyüzünde çekilmiş yeryüzü fotoğraflarının hepsidir. Bir konuya veya kıstırılmış bir bölgeye hapis edilecek bir durağanlığın, bir hareket zafiyetinin ve hususi tevilin parçası olamaz.
Risale-i Nur hayatı, bir dürbünün iki yönlü okunabilirliğidir. Görünürlüğüdür, bozguncu yüzyılın olumsuz tablosuyla uzaklaştırılan gerçekleri yakınlaştıran, diğer yandan yakınmış gibi gösterilen karelerden de uzak tutan çift yönlü bakış ve sürekli tazelenen zihni akıştır.
Risale-i Nur hayatı, bir serüvendir. Sergüzeşt-i hayattır. Kendini kaybetmiş bir asrın, röper noktalarını veren bir haritadır. Bir zihin atlasıdır. Bir anlam dokumasıdır. Bir fikri yenilenme dinamiğidir.
Risale-i Nur hayatı, ezberin tükenişidir. Alışkanlıkların sorgulanmasıdır. Baskının hüküm sürdüğü bir hayatın bitişidir. Bir müzakere ve iddia makamıdır.
Risale-i Nur hayatı, bir huzur muştusudur. Bir fedakarlık kamçısıdır. Bir şevk bineğidir. Bir mana denizidir. Kalbi bir dokunuştur.
Risale-i Nur hayatı, bu asırda kaybolan güzelliklerin emanete alındığı ve felaketten korunduğu bir emniyet subabıdır. Yüzyılın en nadide sermayesi, insanlık müzesi ve gelecek haritasıdır. İnsanlığı akıl buhranında ruhi ve kalbi çöküşün yaşandığı, mutsuz ettiği bir asırda, sağlıklı teşhis konulduğu ve reçetelerinin yazıldığı bir dünya dengesidir. Manevi hayatın vazgeçilmezliğini, yüzyılın maddeci pratiğine karşı ihtiyat akçesi olarak sunan bir sabır paketidir. Herkese gönül ferahlığı ve akıl cesaretini servis eden bir yüzyıl harikasıdır.
Risale-i Nur hayatı, kodları derinlerde, kökleri mazide, gözleri istikbalde, dikkati yaşadığı ana odaklanmış disiplinli ve planlı bir düşüncenin yaşanmış destanıdır.
Risale-i Nur hayatı, onu yaşayan mensuplarının hayatından da farklı bir bütünlük ve zenginliktir. Herkes manasını onda bulur, ancak manaların zayıfladığı fıtrat daralmalarının üstündedir. Kalıcılığının sebebi, zamanın tahtına oturması ve istikbale hükmetmesidir.
Risale-i Nur hayatı, ruh harikası bir tekamüldür. Tefekkürdür. Tefekkürün beslediği ve hayata mal ettiği bir şefkattir. Muhabbet seferberliğidir. İstiğna metanetidir. İhlas sebatıdır. Fedakarlık şahikasıdır.
Risale-i Nur hayatı, ben firavunluğuna götüren nefis aldatmalarından, ameline güvenen koridorların netameli ucbundan ve şevk kırıcı endişe bulutlarının ümitsizlik dalgalarından fersah fersah uzaktır. Menfiliklerin panzehiridir.
Risale-i Nur hayatı, bireyin yokluk derelerinden mahviyetle bezenmiş, şahsi iddialarından sıyrılmış bir faziletin Biz şuurudur. Ortak aklın, ortaklık hakkaniyeti ve eşitlik prensibi ile hiçbir meziyetin telkin ve baskıya dönüşmediği, imani bir hürriyet ve doyasıya bir mütalaa dalgıçlığıdır.
Risale-i Nur hayatı, dünyalık değildir. Ahiretliktir. Dünya konuşmalarının, hırslarının bumerangında bir şekil ve ifade klasiği değildir. Bir iman hazinesi, bir irfan meclisi ve bir ihtisas ahengidir. Şahısların ve olayların yeknesak kapasitesinden kurtulmadır. Şeytani desiselerin talebelerine musallat olmuş hallerinden sıyrılma ve üstüne çıkma rahmaniliğidir. Rahmani hediyelerini muhabbet ve şefkat iksiri ile ilim ve marifetle sunan abidevi bir huzur menzildir.
Risale-i Nur hayatı, inkıraz ve inkıbazlardan azadedir. Şahıs merkezli daralmışlıkların ve muvaffakiyetsizliklerin mazereti değildir. Büyük okyanusların dalga sesidir. Hizmet aşkı ve cihad ruhudur.
Risale-i Nur hayatı, riyaset değil, riyazettir. Dünyevi unsurların hakimiyet ve beşeriyet çatışmaları değildir. Siyaset değil, diyanettir. Saltanat değil, hilafettir. Ticaret değil, imarettir. Dinin evamiri kudsiyesinin tebliğinde tevazu ve mahviyetle toplum hayatına dahil olmaktır.
Hülasa, iman dürbünüyle, bütün hayata mana katan idraktir.
******
Risale- i Nur hayatı, geçiş çağının özelliklerini dikkate alır ve Kurandan yeni pencereler açar günümüz insanına.
Risale-i Nur hayatı, tamamen mahviyet ve istiğna üzerine kuruludur. Ben yok, Biz vardır. Davasında fani olmayı, fani olanlarda da fanileşmeyi öngörür. Çünkü baki olan bir hakikat, fanilerin faniliğine bağlanmamalı ki, inkıraz ve inkıbaz halleri olmasın.
Risale-i Nur hayatı, ihlas temellidir. İhlas düsturlarını, hizmet için esas kabul eder. Sırf Allah rızasıdır. Sadece ve sadece Allah rızası. Ruhbanlık ve ruhbanları taklit etmeye yönelik sebepleri öne çıkarma ve hakikati gölgelemeyi doğuran şirki hafi derecesinde şahsiyet ve şahsiyetçiliğe müsaade etmez.
Eğer ki hayatın içinde yaşanan Risale-i Nur ise, muhabbet ve akıl içinde huzur ve birlik iklimi kendini hissettirir.
Risale-i Nur hayatı, hikmet deryasının parıltıları ile doludur. Herkesin kasesi kadar istifade edeceği bir ilim okyanusudur. İstediği kadar istifade edebileceği bir hazinedir. Kaynağı ve sermayesi, takdirin tecellisine mazhar olmuş bir şaheserdir.
Risale-i Nur hayatı, riyayı, tasannuu ve eneyi reddeder. Onları arındırma mekanizmaları ile doludur. Nefsi tezkiye eder. Nefsi tebrie etmez. Çünkü nefis, temize çıkarılmayacak kadar tehlikeli adımların etkisidir.
Risale-i Nur hayatı, bütün varlıklara, Allah adına değer verir. O gözle okur ve yararlanır. Manay-ı harfi ile kainata bakar. Yaratıcının varlıklarını emanet görür, vazifeli bilir ve hayata dair kıymetlendirmeyi ona göre yapar.
Risale-i Nur hayatı, istişare hayatıdır. Her an, doğru bir iletişim ve muhavere ile kendimizin farkına varmayı, yanlışlardan uzak durmayı ve doğruları teşvik etmeyi esas alan bir hayat tarzıdır.
Risale-i Nuru yaşayan, iç muhasebenin gereği olarak, aklıyla, kalbiyle, hisleriyle, bedeniyle, vicdaniyle ve yetenekleriyle istişare eder. Onların ortak noktalarını dikkate alır. Hayatın amacına uygun ve ortak iradesinin eseri olan mutluluğu yaşar. Fıtrat kanunları bunu gerektirdiği için iç iletişiminde, enfusi halde yaşadığı uygunluk ve tatmin, dış iletişiminde insanlarla ve toplumla dengelemeye çalışır. İnsani değerlerini toplum hayatında tanzim etmeye ve onunla birlikte hayatın içinde modellemeye gayret eder.
Risale-i Nur hayatı, ilim ve ihtisas hayatıdır. Bilen konuşur, işin ehli olmak bunu gerektirir. Konuşan öğrenir, çünkü nefsine hitap ederek anlatır. En büyük ıslah edici payı kendisine çıkarır.
Risale-i Nur hayatı, hürriyet çağının bütün meşru kanallarını aktifleştirir. Hareket-i meşruasında şahane serbest olmak üzerine sistemini kurar. Bireyin temel haklarını, vazgeçilmezlerini ve tercih ve kanaatlerini önemser, değerli bulur ve müspet aşılama için şefkat ve muhabbetle yaklaşır.
Risale-i Nur hayatı, bir ailedir. Mahremiyetleri vardır. Hususiyetleri ve hususiliğinin yanında dışa açılan pencereleri ve aileden topluma uzanan köprüleri vardır. Bir aile sıcaklığında, günahlar karşısında sığınak, sükunet için bir karargah ve hizmet için bir hazırlık zeminidir.
Risale-i Nur hayatı, birlik sırlarını, tevhid mührünü gösteren, bu vesileyle kesrette boğulmayı önleyip, vahdet dairesinde vücut bulan bir hayat kalitesidir. Amaçlarla yaşamayı öğreten bir kılavuzdur.
* * *
Risale-i Nur hayatı, akıl, fikir ve kalp beraberliğinde bürhana/delile dayalı imanı netice verecek Kurân şakirtliğidir. Ruhbanı taklit için bürhandan/delilden taviz vermez. Ruhban sınıfını, her ne suretle olursa olsun kabul etmez, reddeder. Çünkü ilim, akıl ve fen hakimiyetinin yaşanacağı istikbal için, ferdiyetçi bir hakimiyet tarzını ve mukaddeslere bu tarzda hizmet etme şeklini uygun görmez.