Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Kıyame Sûresi 20-25. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
20-Hayır! Doğrusu (siz) âcil olanı (dünya hayâtını) seviyorsunuz.
21-Ve âhireti bırakıyorsunuz.
22-Nice yüzler vardır ki, o gün (âhirette) parlaktırlar!
23-Rablerine nazar edicidirler! (Allah’ın cemâlini görmeye mazhar olurlar!) (*)
24-Nice yüzler de vardır ki, o gün buruşuktur!
25-(Çünki) kendilerinin bel kıran bir belâya uğratılacaklarını sezerler (iyice anlarlar)!
(*)“Îman ve muhabbetullâhın (Allah’ı sevmenin) netîcesi: Ehl-i keşif ve tahkīkın (kalb gözleri açık ve ilmî inceliklere vâkıf olan Allah dostlarının) ittifâkıyla; dünyanın bin sene hayât-ı mes‘ûdânesi (mutlu hayâtı), bir saatine değmeyen Cennet hayâtı ve Cennet hayâtının dahi bin senesi, bir saat müşâhedesine (seyredilmesine) değmeyen bir kudsî, münezzeh (kusursuz) cemâl ve kemâl sâhibi olan Zât-ı zü’l-Celâl’in müşâhedesi, rü’yetidir (Allah’ın görülmesidir) ki, hadîs-i kat‘î ile ve Kur’ân’ın nassıyla (kesin ifâdesiyle) sâbittir.” (Sözler, 32. Söz, 311)