Norşin, 'Nurun yeşerdiği yer'dir

Yazar Muhsin Kızılkaya, Norşin'in "Nur'un yeşerdiği yer" anlamına geldiğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Muhsin Kızılkaya, Norşin'in "Nur'un yeşerdiği yer" anlamına geldiğini söyledi.

Star gazetesindeki yazısında Sevan Nişanyan'ın “norşîn” kelimesinin Ermenice olduğu sözlerini değerlendiren Kızılkaya, "Valla Nişanyan öyle diyorsa ben öyle değil diyemem, benim her şekilde tükettiğim sıvı kadar mürekkep yalamış bir zattır, en doğrusunu o bilir. Ama “norşîn” kelimesinin etimolojisini bir tarafa bırakırsak, fonetiği Kürtçede bana çok şey hatırlatıyor. Naçizane bu dili iyi bilenlerden biriyim, “nur” bildiğimiz şey, “şîn” Kürtçede hem “mavi” anlamına gelir, hem de “yeşerme”yi ihtiva eder. Tarih boyunca ilim, irfan yuvası medreseleri, şeyhleri, fakihleri, alimleriyle nam salmış “norşîn”e “nurun yeşerdiği yer” adını vermek, oraya hiç de yakışmayan bir isim olmasa gerek" dedi.

Hemşerim dediği büyük tasavvuf alimi Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn adlı eserini 17. yüzyılda yazdığını belirten Kızılkaya, "Kitap ilk olarak 1919 yılında, medreselerin tozlu raflarından, alimlerin arşivlerinden çıkıp İstanbul’da okuyucuyla buluştu. Kitabı yayına hazırlayan Müksü Hamza’dır. Bedüzzaman Said Nursi’nin de talebesi olan Hamza’nın önsözüyle Arap harfleriyle çıkan “Mum û Zîn”, 1968 yılına kadar eroin kadar tehlikeli bir kitap olarak bazılarının zulasında saklı kaldı. 1968 yılında zamanın Lice müftüsü Mehmet Emin Bozarslan (ki şu anda İsveç’te sürgündedir) tarafından Latin harflerine adapte edilerek, Türkçe çevirisiyle birlikte yayınlandı" dedi.

Sosyal - Medya Haberleri