Risale-i Nur Külliyatı Müellifi Bediüzzaman Said Nursi'nin "Biz muhabbet fedaileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur" sözünü rehber edinen Manisa İlim Kültür Vakfı (MİKV) tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen 'Muhabbet Pilavı' etkinliklerinin bir yenisi daha vakfın Manisa Sultan Yaylası’nda bulunan tesislerinde gerçekleştirildi.
Programa Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, 50. Hükümet Çevre Bakanı Rıza Akçalı, İstanbul İlim Kültür Vakfı İcra Kurulu Başkanı ve Isparta Milletvekili Said Yüce, Manisa İlim Kültür Vakfı Başkanı Ali Katıöz, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, yurt içinden ve dışından birçok Nur talebesi katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Risale-i Nur’dan çeşitli dersler okumanın yanı sıra dünya çapındaki Kur’an ve iman hizmetleri anlatıldı.
Said Nursi, Peygamberimizi (asm) tarihçilerden farklı anlatıyor
Programa Ürdün’den katılan Prof. Dr. Me’mun Cerrar, Bediüzzaman Said Nursi’nin tarifiyle tarihçilerin Hz. Peygamber tarifinin farklı olduğunu söyledi. Prof. Cerrar, “Tarihçiler Hz. Peygamberi doğumundan vefatına kadar olan tarihi vakıaları anlatıyorlar. Ama Bediüzzaman Said Nursi ise Risale-i Nur Külliyatı’nda Hz. Peygamberin (sav) manevi şahsiyetini nazara veriyor. Tarih kitapları Hz. Peygamber’in insani yönlerini anlatırken Risale-i Nur ise vahyi semaviyi ihtiva eden yönlerini anlatıyor” dedi.
Uluslararası sempozyumlar devam ediyor
İstanbul İlim Kültür Vakfı İcra Kurulu Başkanı ve Isparta Milletvekili Said Yüce ise dünyanın farklı yerlerinde Risale-i Nur üzerine düzenlenen sempozyumların devam ettiğini belirterek 1-3 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da Uluslararası Risale-i Nur Sempozyumlarının on birincisinin yapılacağını ve sempozyumda, dünyanın dört bir tarafından gelen bilim insanlarının “Kur’an ve Sünnet Rehberliğinde bir İman Hizmeti; Müsbet Hareket” konusunun müzakere edileceğini söyledi.
Ders kitaplarında tevhidi bir dil kullanılmalı
Müfredatta tevhidi bir dilin kullanılması gerektiğine de değinen Yüce, “Bizim müfredat dili de maalesef materyalizmden, Darvinizmden geldiği için bir çok şey bilim metodolojisi, bilim diye özellikle biyoloji, astroloji, coğrafya kitaplarında ‘böyle oluşmuş, böyle gelişmiş, böyle evirilmiş’ gibi ifadeler var. Yani sıfırdan ders kitapları yazmaya gerek yok, sadece bir iki kelime müdahalesiyle ‘böyle oluşmuş, gelişmiş’ yerine ‘böyle takdir edilmiş, tanzim edilmiş, birisi yapmış’ denilse bir fail ve sanii hatıra getirse yeter. Allah yarattı demese bile o intizamı ve yapanı ifade eden kelimler bile yeter” şeklinde konuştu.
Manisa Valisi Güvençer: Eserlerin derinliklerine inebilmek çok önemli
Bediüzzaman’nın büyük bir miras ve hazine bıraktığını ifade eden Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer de “Ben bir talebe değilim ama Elhamdülillah hayatım içersinde Bediüzzaman Hazretleri ve onun eserleriyle tanışma imkanı buldum. Gücümce, kuvvetimce istifade etme fırsatı yakaladım. Bu hazinenin derinliklerine inebilmek çok önemli” ifadelerini kullandı.
Program Manisalı Hafızların Kur’an tilaveti ve öğle namazının ardından ‘Muhabet Pilavı’nın ikram edilmesiyle sona erdi.