Sabah ve akşam namazlarından sonra Kur’an’dan “Lâ yestevî”, öğle namazından sonra “Lekad sadakallâhu” ayetleri ile başlayan aşırlar; ikindi namazından sonra Amme sûresinin son yarısı veya tamamı; yatsı namazından sonra da “Âmenerresûlü” aşr-ı şerifi okunmaktadır.
Esâsen her zaman ve fırsatta okunan her Kur’ân harfine on sevap vardır. Hepsinin de okunması faziletlidir. Namazlardan sonra da her sûre okunabilir ve yine sevaplıdır. Ancak bâzı sûre ve ayetler vardır ki, lafız, mânâ, mâhiyet ve şümûlü cihetiyle diğer sûrelerden farklılık arz etmektedir. Meselâ, Fâtiha, Yâsin ve İhlâs sûreleri fazilet ve muhteva bakımından diğer sûrelerden; Âyetelkürsî de diğer âyetlerden aynı mânâda farklıdır.
Bunların faziletini müteaddit hadislerde Peygamber Efendimiz (asv) ifade etmiştir. Hadis kitaplarında da ayrıca “Fedâilü’s-suver” adı altında bâzı sûrelerin fazilet ve sevabını anlatan bablar yer almaktadır. Namazlardan sonra okunan “aşır”ların fazileti de aynı bablarda anlatılmaktadır. Meselâ Bakara Sûresinin sonunda yer alan iki âyetli “Âmenerresûlu” nün fazileti hususunda şu meâlde hadisler rivâyet edilmektedir:
“Bakara Sûresinin sonunda iki ayet vardır. Kim bunları okursa (dünya ve âhiret maksatları için veya o gecede okuyacağı Kur’ân için) ona yeterlidir.”
“Yüce Allah Bakara Sûresini iki âyetle nihayet vermiştir. Onları okuyana mükâfatını Arş-ı Âlâdaki hazinesinden verecektir. Onları öğrenin, hanımlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz.”
Tirmizî’de aynı mevzuda şu meâlde bir hadise yer verilmektedir.
“Cenab-ı Hak yeri ve göğü yaratmazdan bin sene önce bir kitap yazdı. O kitaptan iki âyet indirdi. O âyetlerle Bakara Sûresine nihayet verdi. O âyetler bir evde üç gece okunursa o eve şeytan yaklaşmaz.”
Bu hadis, “âmenerresûlü”nün faziletini ifâde eden en veciz ve geniş hadistir. Cenab-ı Hakk'ın yeri ve göğü yaratmazdan bin sene önce yazmış olduğu kitaptan maksad, bütün peygamberlere gönderdii kitabın kendisidir.
Âyetler Cenab-ı Hakk'ın kelâmı olduğu için onların Peygamberimizin zamanında nâzil olması daha önceden ilm-i İlâhide bulunmalarına engel değildir. Çünkü Cenab-ı Hakk'ın kelâmı ezelî olduğundan, bunun için zaman mefhumu söz konusu olmaz. Kur’ân-ı Kerim ve içindeki âyet ve sûreler de buna dahildir.
İşte her yatsı namazından sonra bu iki âyeti okumakla bu faziletlerden nasibimizi almaya çalışıyoruz.
Sabah ve akşam namazlarından sonra okunan ve “Lâ yestevî” ile başlayıp okunan Haşr Sûresinin sonundaki aşrın fazileti hakkında da yine bâzı hadisler rivâyet edilmektedir.
İrbad bin Sâriye (r.a.) Peygamber Efendimizin yatağa girmeden önce Sebbeha, Yüsebbihu ile başlayan sûreleri okur ve “Bu sûreler içinde bin âyetten daha hayırlı bir âyet vardır” buyururlardı. Hadis şerhlerinde bu âyetin “Lev enzelnâ” ile başlayan Haşr Sûresinin sonunda yer alan âyet olduğu izah edilmektedir.
Başka bir hadiste de sabah ve akşam vaktinde bu âyetlerin okunmasının fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (asm) meâlen şöyle buyururlar:
“Kim ki sabahleyin üç kere eûzü billahi’s-semîi’l-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîm der ve Haşr Sûresinin sonundaki üç âyeti okursa, Allah o kimseye akşama kadar duâ ve istiğfar etmek üzere yetmiş bin melek vazifelendirir. O gün vâdesi yetip ölürse şehit olarak vefat eder. Kim bu ayetleri akşamleyin okursa aynı mükâfat ve dereceye ulaşır.”
İşte sabah ve akşam namazlarından sonra bu âyetleri okuduğumuz zaman, inşâallah bu mükâfata nâil oluruz.
Öğle namazından sonra okuduğumuz “Lekad sadakallahü...” ile başlayan aşır ise Fetih Sûresinin son üç âyetidir. Müstakil olarak Fetih Sûresini okumanın faziletini bildiren hadisler mevcuttur.
Hz. Ömer’in (r.a.) rivâyet ettiği bir hadiste meâlen Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyurmaktadır:
“Bana bu gece öyle bir sûre nâzil oldu ki, o sûre bana, üzerine güneşin doğduğu bütün varlıklardan daha hayırlıdır.” buyurdu ve bundan sonra ‘İnnâ fetahnâ leke...’yi okudu.” (Hadisler için kaynak: et-Tâc, IV/17-23)
Bâzı kitaplarda rivâyet edilen bir hadiste ise Peygamberimiz (asv) Fetih sûresinin sonundaki âyeti kasd ederek, “Bunları okuyun ve Allah’tan hayır ve bereketini isteyiniz” buyurmuştur.
İşte bu “aşır”ların faziletini bilen ulemâ, her namazdan sonra okuyarak bu sünnetin herkes tarafından tatbikini temin etmişlerdir. Bu aşırları okumak hem bir sünnetin yerine getirilmesi, hem de Kur’ânın sevap bakımından en faziletli kısımlarının okunmasıdır.
Sorularla Risale