Röportaj: Nurettin Huyut-Risale Haber
Avukat Abdulkadir Akbaş açılım ile ilgili sorularımızı cevaplandırdı:
Sizce, Risale-i Nura göre “Demokratik Açılım” nasıl olabilir?
Demokratik Açılım sürecinde atılması düşünülen/planlanan, yapılması söylenen değişikliklerin geç kalınmış olduğunu düşünüyorum. Özellikle, ana dilin kullanılması önündeki fiili ve hukuki engellerin kaldırılmasını, dilin televizyon yayıncılığı alanında ve basının diğer alanlarında kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmakta olmasını son derece olumlu buluyorum.
Bu gelişmeyi toplumun yabancılaşmasını durduracak olumlu adım olarak düşünüyorum. İnsanların annelerinden öğrendikleri, aile içerisinde kullanmakta oldukları dili kamusal alana çıktıkları zaman da, hayatın içine girdikleri zaman da kullanamamaları, kullanmaktan imtina etmeleri bu yönde bir havanın oluşması dilin kullanılmasından kaçınılması ciddi sıkıntılara yol açıyordu. Kendi iç dünyalarında İkilem oluşuyordu, dolayısıyla dilin hem günlük hayat pratiklerinde, hem basında, hem televizyon yayıncılığı alanında kullanılmasının önündeki engellerin kalkması bu anlamda hem bir rahatlamaya yol açıyor, hem de temel bir hakkın çok geçte olsa tanınması açısından son derece olumlu bir gelişme oluyor.
Bu bağlamda Üniversitelerde Kürt Dilinin araştırılması ve geliştirilmesi ile ilgili birimlerin kurulmasını da son derece olumlu buluyorum. Zaten Bediüzzaman Hazretlerinin Medreset-üz Zehra Projesinde yer alan bir düşüncedir. Kısmen de olsa tahakkuk ediyor olduğunu görmek sevindirici bir gelişmedir.
Ana dilde eğitime nasıl bakıyorsunuz, olabilir mi?
Ana dilde eğitim, resmi dilin yanında bu dille ilişkin kaynakların, kuralların, edebi eserlerin, tanınması, bilinmesi ve o dilin geliştirilmesi açısından önemli. Resmi dil iyice öğrenilmeden sadece ana dil bazında yapılacak olan eğitim yabancılaştırmayı ve ayrışmayı güçlendirecek ve arzu edilmeyecek bir sonuç doğuracaktır.
Ana dilde “eğitim” değil ama, ana dilde “öğretimin” daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyorum.
Bu konuda Nur Talebelerine düşen bir görev var mı? Varsa nelerdir?
Bu yöndeki çalışmaların bir ayrışmaya yol açmaması için iman hizmetine her zamankinden daha fazla gayret sarf etmek ve ehemmiyetle bu meseleye sahip çıkmak lazım. Çünkü bu çalışmalar her iki yönde de menfi milliyetçiliğin güçlenmesini engellemeye yönelik çalışmalardır. Karşılıklı olumsuzlukların giderilmesi veya en aza indirilebilmesi açısından iman hizmetine her zamankinden daha fazla zaman harcamalıyız diye düşünüyorum.
Bu konuda daha başka somut önerileriniz var mı?
Bu meseledeki çabalara destek vermek, bu desteği yüksek sesle dile getirmek bence önemli bir katkı olacaktır. Çünkü bu noktada hükümet belli adımları atmakta tereddüt ediyor. Nur Talebelerinin bu kabil çabalara destek vermesi hükümet çevrelerini cesaretlendirecektir diye düşünüyorum.
Şu noktada Nur Talebelerinin kendi içlerindeki tesanüdü ve uhuvveti herhangi bir etnik köken farkı gözetmeksizin bunca yıldır sürdürüyor olmaları önemlidir. Bu çabalar hükümet üyeleri açısından dikkate alınması gereken bir çabadır. Ve somut bir kardeşlik bağıdır.
Elbette demokrasinin gelişmesi, kurumsallaşması bu anlamda, insan hakları alanında şikâyet edilen olguların, şikâyetlerin giderilmesi noktasında atılması gereken çabalar vardır. Burada dikkat edilmesi gereken bu çabaların her iki yöndeki menfi milliyetçiliği güçlendirici bir etki yapmasının önüne geçilmesi olarak değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.