Risale Haber-Haber Merkezi
Bu coğrafyada son yüzyılda temel olarak iki dinamik etkin olmuştur. Biri selefilik ile başlayan ve Müslüman Kardeşler şeklinde örgütlenen cemiyet yapısı. Diğeri ise Risale-i Nur çerçevesinde hayatı algılayan ve yaşayan, sosyal değişimi müspet hareket ile yapmaya gayret eden Nur Talebeleri cemaatidir. Bu iki akım birbiri ile kavga eden akımlar değildir ama farklı metodlar sergiledikleri aşikardır.
Bediüzzaman selefiliğe vurgu yapmış ama Asr-ı Saadetteki meşvereti ve şurayı ön plana çıkararak, siyasi çizgisi ile Cemalettin Efgani sonrasındaki Seyyit Kutup, Hasan el Benna başta olmak üzere Müslüman Kardeşler’in çizgisinden ayrıştırmıştır. Bediüzzaman, siyasetin imani açıdan dönüştürücü etkisini sınırlı ve tehlikeli olarak görür. Tarafgirlik nedeniyle siyasetin başkaları üzerinde canavarlaşabileceği ve birinin günahın başkalarına yüklenebileceğini söyler ve bu nevi siyasetten ictinab eder.
Bu kapsamda her iki çizginin olaylara farklı bir şekilde baktığını, her birinin ortaya koyduğu vizyonun birbirinden ayrıştığını belirtmekte yarar bulunmaktadır. Bugünden bakınca, zamanın Bediüzzaman’a daha çok hak verdiğini ve onu apaçık bir biçimde haklı çıkardığı kabul etmek gerekir.
Ama Müslüman Kardeşler ise...
Yazının tamamı için TIKLAYINIZ