Risale Haber-Haber Merkezi
Radikal yazarı Akif Beki, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan Cemal Uşşak’ın tarihi itirafının, bazı gerçekleri ‘haykırmadan’ konuşmak için iyi bir fırsat olduğunu belirtti. Beki, "Radikal’e verdiği mülakatta, “Biz dindarlar, Kürtlerin ıstırabını hissetmedik” demişti. Ben de itiraz etmiştim oradaki ‘Biz’ zamirinin şümulüne. Çünkü unuttuğu ya da hatırlamak istemediği trajik hikâyeler saklı o ‘Biz’in içinde. Dindarların itilip kakılmışlarının, Nurcuların arada sıkışıp kalmışlarının, camianın ezilmiş damgalanmışlarının dramı var o ‘Biz’in içinde" dedi.
Açık açık konuşmanın çok iyi olduğuna dikkat çeken Beki, şunları yazdı:
"Başlattığı tartışma için Cemal Uşşak’a bir teşekkür borcumuz varsa, ‘Biz’in içinde paranteze aldığı muhafazakâr camianın unutulmuş cefakârlarına bin teşekkür borçluyuz. Bir veba hastalığı gibi yalnız başlarına ama yılmadan o uğursuz damgayı sırtlarında taşıdıkları için. Dün hakları yenmişti, bugün unutuluyorlar. Reva mı? Hayır, onları yok sayarak hakperestlik yapılamaz. Bilakis, itibarlarını iade etmemek, haklarını teslim etmemek, hakkaniyet adına fecaat ötesi bir facia olur" şeklinde yazdı.
Uşşak, ‘bugünün dindarları’ derken ‘gayri Kürt tarikat ve cemaatleri’ kastettiğini söylüyor. 90’lı yıllarda Milli Görüş içinde Kürt sorunu raporları hazırlayanları, Said Nursi’nin risalelerinde geçen Kürtlük ve Kürdistan izlerini silme tahrifatçılığına karşı orijinal metni yaşatmış Tenvir Neşriyat hareketini, üstadın Van’da Kürtçe de eğitim verecek bir Medresetüzzehra Üniversitesi kurma hayalini hayata geçirirken domuz bağıyla hunharca katledilen Med-Zehra Grubu Nurculuğu’nun şehidi İzzettin Yıldırım’ı anmıyor kat’a! Özeleştirisi, ‘Biz’ine onları da dahil edip hayırla yâdı esirgediği için nakıs. Günahına girilenlerden helallik istemiyor. Unutulmayı hak etmediler oysa.