Risale Haber - Haber Merkezi
Risale Akademi Sürekli Eğitim Merkezi (RASEM) tarafından Zübeyir Gündüzalp ve Tahiri Mutlu Ağabeylerin vefat yıldönümleri münasebetiyle Anma programı düzenlendi.
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebelerinden 2 Nisan 1971'de vefat eden Zübeyir Gündüzalp ve 3 Nisan 1977'de vefat eden Tahiri Mutlu Ağabeyler'in hayatları ve Risale-i Nur hizmetleri iki oturum şeklinde planlanan bir panelde ele alındı.
OLAĞANÜSTÜ HİZMETLER
Risale Akademi'nin Ankara merkezinde gerçekleştirilen program Mehmet Şahin'in Kur'an tilaveti ile başladı. Açış konuşması yapan Risale Akademi Kurucu üyesi Dr. İsmail Benek, "Ağabayelerin ruhaniyatına uygun program yapmak en önemlisi. Ağabeyler bütün ömürlerini iman ve Kur'an hizmeti yolunda tüketti. Olağanüstü hizmetlerde bulundular" dedi. Suat Yapalak'ın yönettiği panelin notları şöyle:
ÇİLEYİ RAHMETE TAHVİL ETMEYİ BAŞARMIŞTIR
Serdar Bilgin (Zübeyir Gündüzalp'in hayatı ve fikirleri)
Üstadın manevi evladı ve sır katibiydi. Adata basın danışmanıydı. Medyada çıkan haberlere cevap verilecekse Zübeyir abi yazardı. Üstattan sonra meşveret sisteminin teşkil edilmesinde önemli rol oynadı.
İbrahim Kaygusuz (Zübeyir Gündüzalp’in Bediüzzaman Ve Risale-i Nura Hizmet Pratikleri)
Üstada 12 sene fasılasız hizmet ediyor. Vefatından sonra da 1971'e kadar devam ediyor. Nurculuk hareketinin farkını çok net oratay koymuştur. Nurculuk tasavvuf, kelam ve siyasi hareketlerden farklıdır deyip Asr-ı Saadete bağlıyor. Zübeyir ağabeyle hizmet eden ve tanışanlarla görüştüm. Hepisinin üzerinde çok net iz bıraktığını gördüm. Çileyi rahmete tahvil etmeyi başarmıştır. Hayatında yeknesaklık, tek düzelik yoktur. Bugünü düne göre mutlaka yeni bir bilgi veya hizmetle taçlanmıştır. Zihinsel dünyası daima Risale-i Nur ve Üstad ile doludur. Bütün hayatı iman hakikatlerini insanlara nasıl ulaştırırımın kaygısı ile geçmiştir.
ALLAH'IN VELİ KULU
Mehmet Evren (Tahiri Mutlu'nun Hayatı)
Nur Talebelerinin Tahiri Ağabey, Bediüzzaman’ın son yıllarında yanında bulunmuş, hizmet tarzını yakından görüp bilen sayılı kişilerdendir. Tahiri Mutlu 1930 yılında Bediüzzaman’ın ismini duymuş ve Risâle-i Nur’la tanışmıştı. Bu tanışmadan sonra Hafız Zühdü’nün oğlu Eşref ile birlikte Barla’ya giderek Bediüzzaman’ı ziyaret etti. Bu ziyaret kendisini çok etkiledi. 1935 yılından sonra fiilen Risâle-i Nur Talebeleri safında yerini aldı. Tahiri Mutlu, 1953 yılında Bediüzzaman’la birlikte Barla’ya gitti. Onlarla birlikte Zübeyir Ağabey de bu seyahate katılmıştı. Beraber kaldıkları mekânları ziyaret ettiler. Talebelerinin kusurlu hareketlerine kızan Bediüzzaman’ın hiddetli ve kızgın anlarında, Tahiri Mutlu’nun gelmesi ile tavrını değiştirdiği ve hemen yumuşamaya başladığı hatıralarda anlatılmaktadır. Böyle durumlarda hemen bu mümtaz talebesini tebessümle karşıladığı, Allah’ın veli kulu diye hitap ettiği nakledilmektedir.
TAHİRİ DEYİNCE "MUCİZELİ KUR'AN" AKLA GELİR
Hüseyin Kara (Tahiri Mutlu'nun Hizmet Anlayışı)
Tahiri Mutlu'nun Risale-i Nur davasının tarihi içinde önemli bir yeri var. 1950'li yıllarda tam yedi sene Zübeyir Gündüzalp, Ceylan Çalışkan, Mustaf Sungur ve Bayram Yüksel olmak üzere beş kişilik ekibin içinde sürekli Üstadlarının hizmetindeydi. Bunlar yeni, genç bir kadroydu. Tam bir havariydiler. Üstad da bunlarla birlikte aynı evi paylaşıyordu. Bellik geleceğe yönelik himzetin en ince ayrıntılarını onlara vermek emelindeydi. Tahiri Mutlu hem eskiyi hem de yeniyi yaşayan tek kahramandı. En büyüklerinden yirmi yaş büyüktü. Tahiri Mutlu Üstadın daha çok takva yönüne muhatap olarak Üstadın haytta olmadığı zamanlarda bulunduğu yerde Üstadın da olduğu izlenimi hissediliyordu. Tahiri deyince "Mucizeli Kur'an" akla gelmemesi mümkün değildir. Çünkü onun basımı hayatının baş gayesi olmuştu. Basılmış halini de gördü ve parasını vererek kendine bir adet aldı.