Risale Haber-Haber Merkezi
Yazar Roni Margulies, Nurculuk tartışmasının Genelkurmay’ın propaganda dairesi tarafından gündeme getirildiğini söyledi.
Son günlerdeki cemaat propagandasının irtica söyleminin yerine geçtiğini ifade eden Margulies, Yeni Asya'dan Hasan Hüseyin Kemal'in ilgili sorularını şöyle ceapladı:
Son günlerde ise “Cemaatler Türkiye’yi ele geçiriyor. Özgürlüklerimize son verilecek” iddiaları yaygın hale geliyor. Sizin görüşünüz nedir?
Devletin geniş kitleler tarafından sorgulanabilir hale gelmesinin temel nedeni bir yandan Kürt hareketi, bir yandan da Müslüman cenah. Kürt hareketi insanî olan haklarını öyle bir mücadeleyle dile getirdi ki baş edilemez oldu. Müslüman cenah ise 28 Şubat’la birlikte devleti sorgulayabilir hale geldi.
28 Şubat öncesinde Müslüman cenah devleti kendi devleti olarak görüyordu. Bu devlet Müslümanlara ne kadar eziyet ederse etsin—çok etmiştir—Müslümanlar devleti dışlamamıştır.
Hem Kürt hareketi, hem de Müslüman cenah tarafından devlet sorgulanır hale geldikten sonra, devlet savunma refleksi içine girdi. Bunu yaparken de insanları fişledi, işlerinden etti, faili meçhul ve faili besbelli cinayetler işledi. Bu savunmanın bir ayağı da ideolojik olarak propaganda üzerinden yürüdü. Bu propagandanın malzemesi de cemaatler oldu. Yani irtica tehlikesi söyleminin yerini cemaatler aldı. “Cemaatler memleketimizi devralıyor. Hepimize başörtüsü dayatılacak” propagandası belli bir amaçla hem Genelkurmay, hem Ergenekon tarafından kullanılmaya başlandı.
Sizin bakış açısınız ne? Bu propagandadan korktuğunuz oluyor mu?
Türkiye’de cemaatler yeni mi çıktı! Bütün tarih boyunca tarikatlar, cemaatler hep var.
Üstelik bugünkü gibi yaygın olan cemaatler hep olmuş. Cemaatler ortaya 2002’de çıkmadı, ama 2002’de cemaatler Ergenekon ve Genelkurmay tarafından propaganda malzemesi haline getirildi. Ben bu yüzden cemaatlerle ilgili korku senaryolarını hiç önemsemiyorum. Nurculuk ortaya yeni çıkmadı, zaten Cumhuriyet döneminden itibaren vardı ve hep kitleseldi. Ancak Nurculuk tartışması Genelkurmay’ın propaganda dairesi tarafından getirildi önümüze kondu.
Genelkurmay’ın önüme koyduğu malzemeyi tartışmayı reddediyorum! Bunlar ileride demokrasiyi tehdit edecek diye birilerinin demokratik hakları kısıtlanamaz. Cemaatler örgütleniyorsa sen de örgütlen. Her koşulda örgütlenme, düşünme haklarını savunmak zorundayım ki ben de örgütlenebileyim. Cemaatlerin örgütlenip yapılarına insan kazandırması suç değil ki. Keşke sosyalist örgütüme daha fazla insan kazandırabilsem. Örgütlenmek diğer görüşlerin hakkı olduğu gibi cemaatlerin de hakkı. “Demokrasiden yanayım, o nedenle cemaatler yasaklansın” demek doğru değil. Üstelik bu devlete karşı cemaati de korumak zorundayım. Savunmak zorundayım. Başka türlüsü olmaz ki. Cemaat sivil bir hareket!