Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Şuâât adlı eserinden bölümler.)
Mukaddeme
Bunlardan başka ki mu’cizat, çendan bazı efradı mütevâtir değildir. Cinsi mutlak, belki çok envaı katiyyen ve yakînen mütevâtir-i bilmânadır. O havârik birkaç nev’dir. İşte bir nev’i irhâsât-ı mütenevviadır. Güya o dürr-i yetim ile hâmile olan o asır, Peygamberden istifaza ile istifade ederek keramet sahibi olmuş. Kalb-i hassasından hiss-i kablelvukua binaen irhâsâtıyla Fahr-i Âlemin (a.s.m.) geleceğini ihbar etmiştir.
Bir nev’i dahi; gaybdan olan ihbârât-ı kesîredir. Güya tayyar olan Ruh-u münevveri; zaman ve mekânın kaydlarını kırmış ve hudud-u mâziye ve müstakbeleyi çiğnemiş geçmiş; her tarafını görerek bize söylemiş ve göstermiştir.
Bir kısmı dahi; tahaddi vaktinde müteferrikan, hatta bazen tek bir adam için izhar olunan havârık-ı hissiyedir. Bine karib ta’dat olunmuştur. Hattâ meşâhir-i enbiyanın meşâhir-i mu’cizatlarının nezâiri içindedir. Efradı âhâdî de olsa, mecmuu mütevâtir-i bilmânadır.
Birisi: Rivâyât-ı sahiha-ı sâbite ile mükerreren mübarek parmaklarından suyun nebeanıdır. Güya mâden-i sehâvet olan yed-i mübarekesinden mâye-i hayat olan suyun nebeanı ile; menba-ı hidâyet olan lisânında mâye-i ervâh olan zülâl-i hidâyetin feverânını hissen tasvir ediyor.
Diğeri: Rivâyât-ı sahiha-ı sâbite ile mükerreren vuku bulan tekellüm-ü hacer ve şecer ve hayvandır. Güya hidâyetindeki hayat-ı mâneviye cemadat, hayvanata sirayet ederek nutka getirmiştir. Minber-i Şerifindeki ciz’in hanîni, yani o ağacın ağlaması mütevâtir-i bilmânadır.
Bir kısmı da; az bir taamı teksirdir ki; rivâyet-i sahiha-yı meşhûre ile sâbittir. Pek çok defa az bir taam, bir cemaat-i azîmeyi işbâ ederek, âdeta noksan olmamış gibi kalıyormuş.
Bir kısmı da; İhyâ-yı emvat, hastaları teşfiyeye aittir. Bunun gibi pek çok aksâmı esânîd-i sahiha ile kütüb-ü muhakkikîn tamamıyla beyan etmişlerdir. Onun için iktisar ettik. Kâdı İyaz Şifâ-i Şerif’inde, Kastalânî Mevâhib-i Ledünniye’de mu’cizatı güzel tafsil etmişlerdir.
1 جَزَاهُمُ اللهُ خَيْرًا
Ey kâri-i müteharri-i hakikat! Geniş bir fikir ile, müteyakkız bir nazar ile yedi şuââtı birden muhît bir daire veya müstedir bir sur gibi nazara al, Nübüvvet-i Ahmediyeyi içinde merkez gibi temaşa et! Ta ki bir taraftan hücum eden evhâmı, mütecâvib olan cevânib-i sâire defedebilsin.
1 : Allah onların mükâfatını en güzel şekilde versin.
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Bu kelime İslâmiyetin en nurânî ve en ulvî bayrağıdır
Allah'ın varlık ve birliğine en açık delil Hz. Muhammeddir (asm)
Allah’ım! Senin Vücub-u Vücuduna delâlet eden Muhammed’e (a.s.m.) salât ve selâm et
Enbiyanın lisân-ı hâlleri şehâdet, lisân-ı kalleri beşaret veriyor
Resul-ü Ekremin (asm) her bir fiilinde, hâlinde, kâlinde sıdk lemeân eder
Bu hareket, hâl ve tavrı, Hz. Muhammed'in (asm) nübüvvetine şâhid-i kâfidir
Resul-u Ekremin (asm) Peygamberlerden bahsetmesi nübüvvetini intaç eder
İslâmiyetinden bir saat evvel Ömer, İslâmiyetinden sonra Ömer ile muvazene edilse
Resul-i Ekrem Aleyhisselâmın mesleği hiçbir vakit mahvolmayan hak üzerine müessestir
Nebiy-yi Kureyşî getirdiği dine, tebliğ ettiği şeriata herkesten ziyade mu’tekid idi
Hayalat-ı muhitiye ve evham-ı zamaniyenin elbiselerini çıkart, çıplak ol!
'İrade, Zihin, His, Lâtife-i Rabbâniye'nin gâyâtü’l-gâyâtı vardır
Medeniyet-i hazıra ile Şeriat-ı İslâmiye'nin muvazenesi
Kurûn-u ûlânın mecmu-u vahşetini bu medeniyet bir defada kustu
Kur’ân mu’cizedir, zira misli yoktur
Kur'an'ın mucizeliğindeki 7 kaynak ve 7 unsur
Onların aczi i’câz-ı Kur’ân’ın delilidir
Kur’ân’a sûre be sûre, aşır be aşır, âyet be âyet, kelime be kelime şehâdet veriyorlar
Hz.Muhammed'le (asm) neden sözlü muhalefet yerine savaşı tercih ettiler
Hissiyat-ı cumhur, şu ayetin merkezindedir
Şimdiki bilimi on asır evvel bir adam anlamaya çalışsa safsataya düşerdi
Kur’ân’ın varlıkları zikretmesi delil içindir
Bütün güzel ahlakların Peygamberimizde olması mu’cizelerin mu’cizesidir
Kur’ân’ı inkâr edenler bile Ay'ın parçalanma mucizesine ilişemedi çünkü...