Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Cum'a Suresi 1-4. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
1 . Göklerde olan ve yerde bulunanlar, Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden), Kuddûs (bütün noksanlıklardan münezzeh olan), Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) Allah’ı tesbîh eder.
2 . O (Allah), ümmîler (Arablar) içinde, kendilerinden bir peygamber gönderendir; (o peygamber) onlara O’nun âyetlerini okuyor, onları (günahlardan) temizliyor ve onlara kitâbı ve hikmeti öğretiyor. Hâlbuki (onlar) daha önce gerçekten apaçık bir dalâlet içinde idiler.
3 . Hem (o peygamber) onlardan (Arablardan) başkalarına (da bütün cin ve insanlara peygamber olarak gönderilmiştir) ki (*) (onlar) henüz kendilerine kavuşmamışlardır. O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
4 . Bu (peygamberlik vazîfesi) Allah’ın ihsânıdır; onu dilediğine verir. Çünki Allah, pek büyük lütuf sâhibidir.
(*) Öyle bir Muhammed ki (ASM), âlem-i gayb ve melekûtu seyir ve ziyâret etmekle, ervâhı müşâhede ve melâike ile musâhebe, cin ve insanlara irşâd vazîfesini almıştır. Veöyle Muhammed’dir ki (ASM), şahsiyet-i ma‘neviyesiyle kâinâtın kemâline bir fihriste olmakla, bütün saâdetlerin ve medeniyetlerin düstûrlarını hâvî bir şerîata sâhibdir. (Mesnevî-i Nûriye, 45)