Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mü’minûn Sûresi 1-7. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
1 . Mü’minûn (o mü’minler) muhakkak kurtuluşa ermiştir.
2 . O kimseler (o mü’minlerdir) ki, onlar namazlarında huşû‘ (korku ve eziklik) içinde olanlardır.
3 . Ve o kimseler ki, onlar boş şeylerden (boş söz ve işlerden) yüz çeviricidirler.
4 . Ve o kimseler ki, onlar zekât (vermek) için çalışanlardır.
5 . Ve o kimseler ki, onlar ırzlarını koruyucudurlar.
6 . Ancak kendi eşleri veya sâhib oldukları câriyelerine karşı (olan münâsebetleri) müstesnâ. Çünki şübhesiz onlar (bundan dolayı) kınanmış kimseler değildir. (*)
7 . Artık kim bundan ötesini ararsa, işte onlar gerçekten haddi aşanlardır.
(*) “Kuvve-i şeheviyenin (şehvet hissinin) tefrit (geri) mertebesi humûddur ki, nehelâle ve ne harâma şehveti, bir iştihâsı yoktur. İfrat (ileri) mertebesi fücurdur ki, namusları ve ırzları pâyimâl etmek (ayak altına almak) iştihâsında olur. Vasat (orta) mertebesi ise iffettir ki, helâline şehveti var, harâma yoktur.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 19-20)