Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fetih Suresi 24-26. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
24 . O, Mekke’nin (sınırlarının) ortasında (Hudeybiye’de) onlara karşı size zafer verdikten sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Çünki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir.
25 . Onlar öyle kimselerdir ki, inkâr ettiler ve sizi Mescid-i Harâm’dan, bekletilen kurbanları da yerlerine ulaşmaktan men‘ ettiler. Hâlbuki (Mekke’de) kendilerini (henüz) tanımadığınız mü’min erkeklerle mü’mine kadınları bilmeyerek kendilerini çiğneyip de, onlardan dolayı size bir meşakkat bir vebâl (bir vicdan azâbı) dokunacak olmasaydı (kâfirlerle savaşmanıza engel olmazdı). (Ama böyle yaptı) ki Allah dilediğini rahmetine koysun! Eğer (o mü’minler kâfirlerden) ayrılmış olsalardı (da siz onları tanıyabilseydiniz), elbette onlardan (Mekkelilerden) inkâr edenleri (pek) elemli bir azâb ile cezâlandırırdık.
26 . O zaman, inkâr edenler kalblerine taassubu, câhiliye taassubunu yerleştirmişlerdi; Allah da Resûlünün ve mü’minlerin üzerine (kalblere huzur veren) sükûnetini indirdi ve onları takvâ sözüne (kelime-i şehâdete) bağlı kıldı. Zâten (onlar), buna çok lâyık, buna ehil idiler. Allah ise, herşeyi hakkıyla bilendir.