Risale Haber - Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Bayram Yüksel anlatıyor:
"O zamanlar Nurculuk yoktu. Hep bana Bediüzzamancı derlerdi. Subaylarımız da çok severlerdi. Hattâ bazı subaylar, ben oruç tuttuğum için cephede kendi sularını bana verirlerdi. Üstadımız bana, 'Bu eserleri Japon Başkomutanına vereceksin' demişti. Ben de Kore'ye vardığımızda 'Bu eserleri Japonya'ya acaba nasıl götüreceğim?' diye merak ediyordum. Mutlaka bu eserleri Japonya'ya götürmem lâzımdı. Ama erlerin Japonya'ya gitmesi yasaktı. Subaylar 15 gün, astsubaylarla bir hafta Tokyo'da izin yaparlar, dönerlerdi.
"Bana bazı Kore'deki hâdiselerden dolayı bölük komutanı ve bazı üsteğmenler söz vermişlerdi; 'Seni ne yapıp yapıp Tokyo'ya göndereceğiz' derlerdi. Ben de eserleri Tokyo'ya götürmeyi çok arzu ediyordum. Allah'a hadsiz şükür olsun ki, Üstadımızın arzusu tahakkuk etti."
Necmeddin Şahiner, Son Şahitler