Obama'nın seslendiği dünya

Mehmet YILMAZ

ABD Başkanı Barack Obama, beklenen konuşmasını dün Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptı.
Kur'an-ı Kerim, İncil ve Tevrat'tan ayetlerin de yer aldığı konuşmasında sadece İslam âlemine değil, başta Amerikan kamuoyu olmak üzere tüm dünyaya önemli mesajlar verdi.

Şüphesiz bunlar uzun süre tartışılacak.

Konuşmanın satır araları didik didik edilecek.

Ortaya konulan fikirlerin sözde kalmaması, eylemle de desteklenmesi gerektiği üzerinde durulacak.

Kim ya da kimler yapacak bunları?

Tabii ki bu konuşmanın ana muhatabı olan Müslümanlar.

Obama Ankara'da yaptığı konuşmada ülkesinin İslam ile savaşmadığını söylemişti.

Kahire'deki konuşmasında ise 'yeni' bir başlangıçtan söz ediyor:

-ABD ile Müslümanlar arasındaki güvensizlik döngüsü son bulmalıdır.

Peki nasıl kırılacak bu kısır döngü?

Bunun hangi yöntemlerle gerçekleştirileceği hakkında pek ipucu vermiyor Obama.

Ancak...

Hayatını nazara vererek, İslam'a olan saygısını göstererek, Müslümanların haklarına sahip çıkacağını belirterek önce kendisine sonra da ABD'ye 'güven' duyulması gerektiğinin altını çiziyor.

Obama, yıllardır süren bu güvensizliğin tek bir konuşmayla ortadan kalkmayacağının farkında. Bu yüzden herkesi samimi olmaya çağırıyor.

İlk adımı da kendisi atıyor, İslam ve Müslümanlarla ilgili düşüncelerini anlatarak.

İslam'ın bir hoşgörü dini olduğunu söylüyor mesela. Dinî özgürlüğün de halkların birlikte yaşayabilmesinin esası olduğunu vurguluyor.

Bu noktada Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı'ndaki liderliğini desteklediğini hatırlatıyor.

Obama'nın kılık kıyafet konusunda yaptığı yorum ise ezber bozacak cinsten:

-Bazı Müslüman kadınların başlarını örtmesi, Batı'da kimileri tarafından bir eşitsizlik olarak algılanıyor. Ben bu görüşe katılmıyorum. Asıl eşitsizlik bir kadının eğitim hakkının elinden alınmasıdır.

Ne anlama geliyor bütün bu açıklamalar?

Elbette ABD'nin İslam'la ve Müslümanlarla savaş içinde olmadığını göstermek için.

Ancak Obama bunu yaparken bir hususun daha altını çiziyor.

Amerikan halkının güvenliğini tehdit eden şiddet yanlısı köktencilere acımasızca karşı geleceklerini dile getiriyor:

-Çünkü, biz tüm inançlardan insanların reddettiği aynı şeyi; masum erkek, kadın ve çocukların öldürülmesini reddediyoruz.

11 Eylül saldırılarının ülkesinde meydana getirdiği travmadan söz ederek, "Ateşlenen endişe ve öfke anlaşılabilir, ancak bazı durumlarda ideallerimize aykırı hareket etmemize sebep oldu." diyor.

Bu sözleriyle de Bush yönetiminin yaptığı hatalardan dolayı bir anlamda 'özür' diliyor.

Obama'nın verdiği 'yapıcı' mesajları Müslümanlar nasıl algılar bilemem.

Bildiğim bir husus varsa o da şu:

2004'te Nuriye Akman'a konuşan Fethullah Gülen Hocaefendi, İslam'ın terörle eşdeğer hale getirilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş; günümüzde Müslümanlığın çok iyi bilinmediğini, hâlihazırda İslam dünyası diye bir dünya olmadığını, Müslümanların yaşadığı yerler bulunduğunu söylemişti.

Hocaefendi'ye göre ortada bir kültür Müslümanlığı vardı. Bir de İslam'ı kendi düşüncelerine göre yeniden inşa etmiş Müslümanlar...

Bu temel sorunu çözmeden Müslümanlar ne Obama'nın mesajını doğru anlayabilir ne de kendi içindeki ihtilafları giderebilir.

Sanırım meselenin nirengi noktası da burası.

Zaman

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.