Öğrenciler bu yıl karne heyecanını evlerde yaşayacak

Öğrenciler okullarında karne alamamanın burukluğunu yaşayacak.

Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan ve kısa sürede dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, hayatın günlük akışını etkilerken, eğitim sisteminde de bazı değişikliklere neden oldu.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında 23 Mart'ta uzaktan eğitime geçilmesiyle öğrenciler, dönem boyunca okullarından uzak kaldı. Bu süreçte öğrenciler, eğitimlerine TRT-EBA TV ile Eğitim Bilişim Ağı üzerinden devam etti.

Salgın tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları sebebiyle evlere kapanılması ve salgının psikolojik etkileri nedeniyle zorlu geçen eğitim öğretim döneminin ardından 18 milyon öğrenci ile 1 milyonu aşkın öğretmen için tatil zili yarın çalacak.

Karne dağıtım törenlerine "koronavirüs" düzenlemesi

Pandemi, öğrencilerin bir yıllık çabalarının sonuçlarını aldığı ve heyecanla bekledikleri karne dağıtım törenlerini de etkilerken, bu yıl karne heyecanı evlerde yaşanacak.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) ilkokul ve ortaokul karneleri, elektronik ortamda öğrenci ve velilerin erişimine açılacak.

Liselerde ise 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının birinci dönem puanı, tüm öğrenciler için yıl sonu başarı puanı olarak kabul edilecek. Bu nedenle liselerde, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının ikinci dönemi için tekrar karne düzenlenmeyecek. Ancak "teşekkür", "takdir", "onur" ve "üstün" başarı belgeleri ile diplomalar hazırlanacak.

Kovid-19 salgını nedeniyle yığılmalara meydan vermemek için okul müdürlüklerince yapılacak planlama çerçevesinde öğrenci yoğunluğu dikkate alınarak 22 Haziran'dan itibaren gün ya da haftalara yayılarak diploma ve takdir, teşekkür gibi belgelerin dağıtımı yapılabilecek.

Öğrenciler karne sevinci yaşayamayacak

Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne sevinci bu yıl salgın nedeniyle yarım kalacak.

Koronavirüs nedeniyle okullarda karne törenleri düzenlenemeyecek, öğrenciler için özel etkinlikler yapılamayacak.

Her yıl karne dağıtım törenlerinde öğrencilerin sesleriyle yankılanan okullar, karne günü sessizliğe bürünecek.

Karnelerine online ortamdan ulaşacak öğrenciler, ilk kez karnelerini öğretmenlerinin elinden alamayacak olmanın hüznünü yaşıyor.

Karne alamamanın üzüntüsünü en çok birinci sınıfı bitirmeye hazırlanan minik öğrenciler yaşayacak.

Eğitim hayatlarının ilk yılında minik öğrenciler, öğretmenlerinin özenle hazırlayıp kırmızı kurdeleyle süslediği karnelerine kavuşamayacak.

Mezun öğrenciler sevinçlerini paylaşamayacak

İlkokul, ortaokul ve lise son sınıfı tamamlayan öğrenciler de okulda geçirecekleri son gün olan karne gününde arkadaşları ve öğretmenlerinden ayrı kalacak.

Özellikle ortaokul ve lise son sınıf öğrencileri, bu yıl okullardan ayrılmanın yanı sıra birbirleriyle mezuniyet sevinçlerini paylaşamayacak olmanın üzüntüsü içinde.

Öğretmenler online ortamda karne sevinci yaşatacak

Öğretmenler de bu yıl karne günününde öğrencileriyle bir arada olamamanın burukluğunu hissedecek, öğrencileri için karnelere not düştükleri tebrik, öğüt ve tavsiye niteliğindeki değerlendirmelerini yazamayacaklar.

Bazı öğretmenler ise uzaktan eğitim sürecinden ders yaptıkları video konferans uygulamaları üzerinden öğrencileriyle buluşarak bir nebze de olsa karne sevincini yaşatacak sürprizler yapmayı planlıyor.

"Karnelerin online verilmesi öğrencileri şaşırtmayacak"

İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefa Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerin salgın sürecini iyi değerlendiğini, derslerini EBA sistemi üzerinden takip ettiklerini, böylece pek çok öğrencinin ilk defa bilgisayar kullanmasının kendilerinde başarı hissinin gelişmesine yol açtığını ifade etti.

Online derslerin öğrenciler için heyecan verici olduğunu dile getiren Bulut, "Bu nedenle karnelerin online verilmesi öğrencileri şaşırtmayacak. Kendilerini daha farklı ve yetkin hissedecekler." dedi.

Bu yaşananların çocuklar için yeni bir deneyim olduğuna işaret eden Bulut, "Çocuklar ödevlerini yaptıkça, sınavları tamamladıkça EBA sistemi üzerinden puan kazanmaya devam ettiler. Üstelik her şeyden puan aldılar. Sınavlardan, çizgi filmlerden, dinledikleri tiyatrolardan puan aldılar. Bunlar onları çok sevindirdi. Bu süreç 3 ay boyunca sık konuşulan bir konu olduğu için çocuklar da artık ne olduğunu anladılar ve çok yabancılık çekmiyorlar." diye konuştu.

Öğretmenlerin karne günü online platformlar üzerine öğrencileriyle bir araya gelmelerinin motive edici olacağını ifade eden Bulut, çocukların öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bu özel günde hasret gidereceklerini, bir nebze de olsa karne heyecanını paylaşabileceklerini söyledi.

"Ebeveynin karneye yaklaşımı olumlu ve motive edici olmalı"

Prof. Dr. Bulut, anne babaların karneye olumlu yaklaşmaları gerektiğine dikkati çekerek, "Karne notları ne olursa olsun anne baba olumlu, kabul edici, tebrik ve takdir edici olmalıdır. Çocuğun eksik ve zayıf yanları hemen değil, önce iyi olan yanları, dersleri ve başarıları vurgulanmalı. Daha sonra da 'Belli ki bu derslere daha ilgili olmamız gerekir, seneye daha dikkatli yaparsın. Biraz daha gayret edersen daha iyisini yapacağına inanıyorum.' gibi motive edici ve olumlu yaklaşımlar sergilememiz gerekir." uyarısında bulundu.

Çocuklar arasında bireysel farklılıkların olduğuna işaret eden Bulut, şunları söyledi:

"Bazı çocuklar bu süreçten çok fazla etkilenmez ve kolay uyum sağlarken, diğer yandan hiç ummadığımız çocuklar zorluk yaşadı. O nedenle bu sıra dışı ve normal olmayan durumlardan dolayı tüm anne babaların anlayışlı davranmaları gerekir. Çok ısrarcı, rekabetçi ve çocukları başkalarıyla karşılaştıran bir yaklaşım hiç uygun değildir. Çocukları üzmeye ve sarsmaya hakkımız yoktur. Onlar zaten yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Bu süreç onlar için de kolay olmadı."

Prof. Dr. Sefa Bulut, yaz tatiline ilişkin şu önerilerde bulundu:

"Eksikliği olan öğrenciler, derslerini ve fasiküllerini bitirmeyenler, mutlaka anne babalarının denetiminde bu eksikleri tamamlasınlar. Tatil günlerinde de her gün mutlaka bir saat kitap okusunlar, dil dersleriyle ilgilensinler. Bulmaca, akıl oyunları gibi etkinliklerle zamanlarını değerlendirsinler. Tatil demek 3 ay boyunca hiçbir şey yapmadan durmak demek değil. Zaman çok kıymetli ve önemli, aileler bunun bilincinde olmalı. Tatilde de çocukların eğlenebilecekleri, zevk alacakları, zihinsel uyarım sağlayacakları dergiler, kitaplar, belgeseller, müze ve doğa gezileri gibi etkinlikler planlamalıdırlar. Tatilde eğlenme, öğrenme ve dinlenme bir arada olmalı."

AA

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Eğitim Haberleri