anisa’ya gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, partisinin il başkanlığını ziyaret etti.
Öğretmen alımlarıyla ilgili takvimin de başladığını kaydeden Bakan Yılmaz, "Takvim belli. Haziran’da biter. Mülakatlar Mayıs ayında bitecek de değerlendirmeler falan, tercihlerin alınması derken inşallah seçimden sonra hepsini ilan edeceğiz. Atamalar seçim sonrası" ifadelerini kullandı.
AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli kısa bir konuşma yaparak, Manisa’da eğitimle ilgili her sorunun çözümü konusunda Bakan Yılmaz’ın her zaman destek verdiğini belirterek, ziyaret için teşekkür etti.
Konuşmasına Mesir Macunu Festivali hakkında bir değerlendirme yaparak başlayan Bakan Yılmaz, “Bugün Manisa Mesir Macunu Şenliklerinin 478’inci yılı. 478’inci yılı etkinleri dolayısıyla buradayım. Gerçekten bu etkinlik yaklaşık 5 asra yakın, 500 yıla yakındır kutlanıyor. Bu, milletin ortak bir değeri olduğunu gösteriyor. Buraya gelirken gördüm ki burada tarih var, kültür var, birlik beraberlik var, değer var. İşte bu değerlerin nesilden nesile aktarıldığı bir ortamda bizim için en önemli, en gurur verici şey birlik beraberliğin olması” dedi.
Eğitimle ilgili iktidarları döneminde devrim niteliğinde birçok yenilik yapıldığını ve bu sayede eğitimde çok geride kalan Türkiye’nin artık Avrupa ülkelerinin önünde olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Biz gelmeden önce 28 öğrenciye bir öğretmen düşerken şimdi 17 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Bu oran Kore’de de aynı, Japonya’da da aynı, İngiltere’de de aynı. Fransa ise bizden daha fazla yani dün Avrupa ülkelerinin gerisindeyken bugün Avrupa ülkelerinin ilerisindeyiz” diye konuştu.
“Aydınlık Türkiye hepimize kutlu olsun”
Yeni neslin çok donanımlı olarak geldiğini kaydeden Bakan Yılmaz, şu ifadelere yer verdi:
“Ben de okumuş yazmış birisiyim. Özgeçmişime bakanlar bilir. İki üniversite okudum iki yüksek lisans yaptım, bir doktoram var. Yani 18 yıl yüksek eğitim almışım. İlkokul, ortaokul liseyi hiç saymıyorum. Yurtdışında okumuşum. 1988 yılında ben bilgisayar kullanıyordum. Kocaman arka tarafı kolilerle olan bir bilgisayar. Türkiye’de var mıydı o zamanlar bilmiyorum. Varsa bile tek tük. Yani bilgisayara da yatkın olduğumu belirtmek istiyorum. Geçen gün telefonumu değiştirmek zorunda kaldım. Yeni telefonun şifresini istedi. Şifre girince de 15 dakika sonra, 20 dakika sonra, 1 saat sonra gir, 2 saat sonra gir diyerek kabul etmedi. Telefon kilitlenmek üzereyken oğluma verdim. ’Oğlum şuna bir bakar mısın’ dedim. Aldı, bilgisayara bağladı, sıfırladı, yeniden yükledi. Siz bile teknolojiye ne kadar yatkın olursanız, ne kadar eğitimli olursanız olun, bilgisayarda veya bu akıllı telefonda bir problem olduğunda evlatlarınıza başvuruyorsunuz. Niçin, teknoloji kapasitesi, teknolojiyi kullanma bizden çok daha fazla. Bunlar eğitimsiz olabilir mi? İşte 3 tane kriter başkasını söylemiyorum. Bunun dışında bazıları sizin bildiğiniz kelimeleri de çocuğunuz bilmiyor olabilir. Ama onun bildiğini de sen bilmiyorsun. Bu telefonu yapabilmek kolay değil. Onu çok net söyleyeyim. Dolayısıyla Türkiye’nin geleceği aydınlık. Aydınlık Türkiye hepimize kutlu olsun”
AA