Karip, yaptığı açıklamada, kitap inceleme karşılığı öğretmen ya da akademisyenlere bir ücret ödeneceğini söyledi. Ücretin 90 bin rakamının memur aylık katsayısıyla çarpılarak belirleneceğini kaydeden Karip, 90 binin sabit, memur aylık katsayısının ise değişken olduğunu vurguladı.
Bir kitabı 6 kişi inceleyecek olursa, bir kişi için ilkokul kitabında yaklaşık 650-700 lira, ortaokul kitabında yaklaşık 850-900 lira, lise kitabında ise bin 100 lira civarında ücret verileceğini anlatan Karip, inceleyici sayısının 6 ila 8 olacağını ve inceleyici sayısı arttığı zaman, verilecek ücretin bir miktar düşebileceğini ifade etti.
Yatırılacak ücretin yasal kesintileri olacağını hatırlatan Karip, geriye kalan miktarın ise kitabı inceleyen panelist sayısına bölünerek eşit miktarda ödeneceğine dikkati çekti.
Kitabı inceleyen kişiyi ''öğretmen'' ya da ''öğretim elemanı'' diye ayırmayacaklarını söyleyen Karip, ''Çünkü yapılan iş aynı. Bunu dikkate alarak inceleyen kişinin unvanı ya da konumu ne olursa olsun eşit miktarda ödeme yapılacak'' dedi.
15 Ocak-1 Şubat ve 15 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde olmak üzere iki dönemde yayın evlerinden incelenecek kitapların alındığını ve daha sonra kitapların inceleneceğini belirten Karip, ancak öğretmenlerin ve akademisyenlerin kitap incelemek için sisteme yıl boyunca kayıt yapabileceklerini aktardı.
Kayıt olmak isteyenlerin Talim Terbiye Kurulu'nun internet sitesi üzerinden kayıt yapabileceğini dile getiren Karip, kayıt yapanları öncelik sırasına göre eğitime alacaklarını anlattı.
Emin Karip, ''Eğitimi alanlar arasından kitap inceleyecekler kurayla seçilecek. Eğitim görecek kişi sayısını mümkün oldukça yüksek tutmak istiyoruz. Bugün itibarıyla 10 binin üzerinde başvuru oldu. Buradaki sayı ne kadar az ise sistemin güvenilirliği ve objektifliği o kadar azalır, sayı arttıkça bu artacaktır'' dedi.
''Özel okul öğretmenleri de başvurabilir''
Panellerin her birinde akademisyenlerin ve öğretmenlerin eşit sayıda olacağını ve eşit ücret alacağını kaydeden Karip, ikisinin bir arada inceleme yapmasının da bir ilk olduğunu belirtti.
Öğretmenler arasında, 5 yıl deneyimli olan doktoralı öğretmenlerin birinci öncelikli olduğunu, diğer tüm öğretmenlerde 10 yıl deneyim şartı aradıklarını söyleyen Karip, ''Ancak 10 yıl olmakla birlikte yüksek lisans yapmış olanlar da yine öncelikli olacak. Bundan sonra da kıdeme göre bir önceliklendirme yapacağız. Akademisyenlerde de en az doktora şartı var'' şekilde konuştu.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, koşulları karşılamak şartıyla özel okullardaki öğretmenlerin de buraya başvurabileceğini ifade etti.
YÖK'e de konuyla ilgili yazı gönderdiklerini ve fakülte dekanlarıyla tek tek görüştüklerini anlatan Karip, olumlu dönüşler aldıklarını belirtti.
''Öğretmen kendi evinde kitabı inceleyebilecek''
Panelistlere kitabın internet üzerinden gönderileceğine işaret eden Karip, şunları kaydetti:
''Onlar kitabı inceleyecek ve etik sözleşmeyi imzalayacak. Bulunduğu yerden kitapla ilgili raporunu hazırlayarak bize gönderecek. Öğretmenlerin biri Kars'ta, diğeri Edirne'de olabilecek. Öğretmen kendi evinde kitabı inceleyebilecek. Raporlar tamamlandığında o kişileri panel toplantısına davet edeceğiz. Panelde her biri raporunu sunacak ve kitapla ilgili tüm ayrıntılar tartışılacak. 'Hata var' deniyorsa gerekçelendirilecek. Kitap kabul edilecek veya reddedilecek. Her şey tamamen bilimsel olacak.''
''Akademisyen ve uzman bir arada olmalı''
Kitap incelemesinde içeriğin bilimsel olarak yeterli olmasına bakılması gerektiğine dikkati çeken Karip, bunu değerlendirebilmek için de o dersin öğretmeni olmanın yanı sıra o alana hakim olmak gerektiğini vurguladı.
Geçmişte bu nedenle birçok problemle karşılaştıklarını söyleyen Karip, şunları anlattı:
''Komisyonun kötü niyetli olduğunu düşünür müyüz? Hayır. Belli ki o kitabı inceleyen kişi de o hatanın bilimsel olarak farkına varabilecek yeterliliğe sahip değil. Ama biz o kitabı, örneğin bir tarih eğitimi veren fakülteye gönderdiğimizde yarım saat sonra oradaki öğretim üyeleri bize geri döndü ve 'evet bu hatalı dediler'.
Bilimsel yeterliliği değerlendirebilmek için uygulayıcı ve uzman dengesinin mutlaka sağlanması lazım. Onun için akademisyen ve uzman bir arada olmalı. Üçüncü olarak, içeriğin eğitim ve öğretim programının kazanımlarını gerçekleştirmesi olmazsa olmazdır. Bir kitap, bir tek kazanımı bile karşılamıyorsa, kabul edilebilir değildir. Bir ders kitabı yazılırken öğretim programındaki her bir kazanımın ders kitabında mutlaka karşılığının olması gerekir. Karşılığı yoksa zaten asgari koşulları karşılamıyor o kitap demektir, çünkü bu olmazsa olmazımız.
Son olarak da bir kitabın bütün olarak tasarımına bakmamız gerekiyor. Tasarımın uygunluğu, o yaş grubuna, derse, sunduğunuz içeriğe uygun bir tasarım olması gerekiyor. Bizim genelde ihmal ettiğimiz boyutu belki bu tasarım boyutu. Biz bugüne kadar görsel ögeler üzerinden değerlendirdik. Kitapta çok güzel bir resim olabilir ama o resim oradaki içeriği destekleyen bir resim mi? Ya da kitabın tasarımı, metnin sunumu, öğrencinin okumasını kolaylaştıran bir biçimde mi tasarlanmış?''
Her başvuru yapanın inceleme yapabileceği alanın belli olduğunu vurgulayan Karip, kitabı görsel boyutuyla inceleyecek kişinin de görsel tasarımcı olmak zorunda olduğunu kaydetti.
Karip, görsel tasarımcının şimdiye kadar kendi başına ayrı bir puanlama yaptığını, ancak artık tasarımı metin bütünüyle değerlendirmek zorunda olduğu için paneldeki diğer üyelerle beraber bir değerlendirme yapacağını sözlerine ekledi.
Haber7