Mevsim geçişlerinde ve kış aylarında yediden yetmişe herkesin kabusu soğuk algınlığı ve öksürük nöbetleridir. Özellikle çocuklu aileler bu problem için kuru ve balgamlı öksürüğü en çabuk ne keser sorusuyla şifa arayışına giriyor. Öksürüğe iyi gelen doğal yöntemler neler?
ÖKSÜRÜK NEDEN OLUR?
Öksürük, boğaz bölgesinin mukus veya yabancı irritan maddelerden arındırılması adına oluşturulan doğal bir refleks hareketidir. Genel olarak herkes belirli zamanlarda boğazını temizleme ihtiyacı içerisinde bu refleksini kullanabilir. Bazı bireylerde ise bu refleks oldukça sık meydana gelerek kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. 3 haftadan daha kısa süreli olarak ortaya çıkan öksürük şikayeti, akut (kısa süreli ve yeni başlangıçlı) öksürük olarak isimlendirilir. Akut öksürükte gelişen öksürük atakları genellikle 2 hafta içerisinde kendiliğinden gerileme eğilimindedir. Öksürük şikayetinin 3-8 hafta arasında sürmesi ve bu süre zarfının sonunda gerileme göstermesi subakut öksürük olarak isimlendirilir. 8 haftadan daha uzun süreli devam eden öksürük ise kronik öksürük olarak tanımlanır.
ÖKSÜRÜĞE NASIL GEÇER?
Viral enfeksiyon kaynaklı öksürüklerde bağışıklık sisteminin desteklenmesi öksürük şikayetinin giderilmesi için oldukça önemlidir. Gerekli durumlarda ise kişinin bu şikayetinin kontrol altına alınmasını sağlayacak çeşitli ilaçların kullanımına başvurulabilir.
Öksürük şikayetinin kontrol altına alınması ancak bu durumu tetikleyen sebebin tespit edilmesi ile mümkündür. Bu nedenle ani başlangıçlı, kronik veya sizi rahatsız eden öksürük şikayetiniz mevcut olduğunda sağlık kuruluşlarına başvurarak hekimlerden destek almanız önerilir.
EVDE ÖKSÜRÜĞE İYİ GELECEK YÖNTEMLER
Ihlamur Çayı
Ihlamur çayı, öksürüğü tedavi etmek için en çok tercih edilen bitkisel çaylardan birisidir. Ihlamurun içerisindeki bileşenler iltihap giderici etki gösterir ve ağrıyı dindirir. Ayrıca öksürük sırasında boğaz şiddetli şekilde tahriş olur. Ihlamur çayı bu sorunun etkilerini azaltır ve boğazı yumuşatır. Günde 2-3 defa tüketilebilir. Ancak hazırlanan çay şeker ilave edilmeden içilmelidir. Tercihe göre bal da çaya ilave edilebilir. Ancak bunun için çayın sıcaklığının 40 derecenin altında olmasına dikkat edilmelidir.
Ayva Yaprağı
Tercihe göre taze ya da kuru olarak tüketilebilir. Ayvanın içerisindeki bileşenler boğaz yolu enfeksiyonlarına karşı etkilidir. Ayrıca tahriş olan boğazı yumuşatıcı etki gösterir. Ihlamur çayında olduğu gibi bu çaya da şeker ilave edilmemelidir. Günde 2-3 fincan tüketilebilir.
Ekinezya Çayı
Düzenli olarak tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu soğuk algınlığına ve nezleye karşı korur. Boğazda iltihaptan kaynaklı oluşan hasarı düzeltmeye yardımcı olur. Günde 2 fincan tüketilebilir.
Ayva ve Ihlamur
İçine bal da atarak tüketildiğinde öksürüğe karşı mükemmel bir koruyucudur. Birlikte tüketildiklerinde boğazı yumuşatır ve hasarın giderilmesine yardımcı olur. Günde 2-3 fincan içilebilir.
Zencefil ve Karanfil
Balla birlikte tüketildiklerinde öksürüğü geçirmekte oldukça etkili olurlar. Özellikle karanfil bakteri ve virüsleri öldürücü etkisi sayesinde öksürüğe karşı vazgeçilmez bir korumadır. Ağrı kesici etkisi sayesinde boğazdan oluşan tahrişin acısını hafifletmeye yardımcı olur. Limonla birlikte de tüketilebilirler. Günde 1-2 tatlı kaşığı tüketilebilir.
Bal ve Toz Karabiber
Toz karabiber, bağışıklık sistemini güçlendirici ve spazmları iyileştirici etkisi sayesinde vazgeçilmez bir baharattır. Demleyerek gargara yapıldığında öksürüğü iyileştirici etki gösterir. Balla birlikte tüketildiğinde yatıştırıcı etkisi güçlenir. Ancak reflü ve gastrit gibi sağlık sorunu olanlar için fazla tüketilmesi önerilmez. Bu tür sağlık problemleri olmayan kişiler günde 2-3 tatlı kaşığı kadar karşımdan içebilir.
Yeşil Çay
Yeşil çay antioksidan özelliği sayesinde herkes tarafından sıkça tercih edilmektedir. Çaya kakule ilave edildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirici bir karışım elde edilebilir. Bu karışım aynı zamanda boğaz yolu enfeksiyonlarına da iyi gelmektedir. Çay içmenin yanında gargara olarak da kullanılabilir. Çay olarak tüketildiğinde günde 2-3 fincana kadar içilebilir. Hipertansiyon gibi sağlık problemleri olan kişilerin günde 2 fincandan fazlasını tüketmeleri önerilmez.
Ayva Çayı
Ayva yaprağında olduğu gibi öksürüğe iyi gelir. Boğazları yumuşatıcı etkisi vardır. 1 çay kaşığı kadar parçalanmamış ayva tohumu kullanılmalıdır. 1 fincan suya ilave edilen tohum 5-10 dakika demlenmenin ardından tüketilebilir.
Öksürük sadece viral enfeksiyonlardan kaynaklanmaz. Tahriş olmuş boğazlarda da şiddetli öksürükler görülebilir. Bu durumda boğazları rahatlatmak sorunu büyük ölçüde hafifletecektir. Ilık suya atılan su ile 30 saniye gargara yapmak bu durumda fayda sağlamaktadır. Ancak bu kalıcı bir çözüm değildir. Boğazlar tahriş edildiğinde sorun tekrardan kendini gösterebilir.
Bu durumda hassas bir boğaza sahip olan kişilerin boğazlarını fazla zorlamaktan kaçınmaları gerekmektedir. Fazla yüksek sesle konuşmamak ve uzun süre konuşmaya devam etmemek boğazların tahriş olmamasına yardımcı olur. İş gereği uzun süre yüksek sesli konuşması gereken kişilerin yukarıdaki bitki çaylarını belli aralıklarla tüketmeleri tavsiye edilir.
BİTKİSEL KARIŞIM VE BİTKİ ÇAYLARI TÜKETİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bitki çaylarının bir kısmı demlenerek içilebildiği gibi bir kısmı da kaynatılarak içilmeli. Bu iki yöntem birbirinden çok farklı. Bitkilerin odun, kabuk, kök gibi kısımları kaynatılarak hazırlanmalı ve ortalama süre 30 dakika olmalı.
Bitkilerin yaprak, çiçek gibi kısımları ise demlenerek hazırlanmalı ve demleme süresi 5-20 dakika civarında olmalı.
Her bitkinin çayı olmuyor. Bitki bileşenlerinin sıcak suya dayanıklı olması gerekiyor.
Bitki çayları tedavi amaçlı kullanılıyorsa şeker ilave edilmemelidir.
Bitki çaylarının etkisini gösterebilmeleri için açken tüketmelisiniz, yemekten 30 dakika önce veya 1-2 saat sonra içmeye özen gösterin.
Çay hazırlanması aşamasında taze su kullanın. Aksi takdirde suyun içerisindeki mineraller değiştiği için çayın kalitesi olumsuz etkileniyor.
Uçucu bileşenlere sahip çaylar için ağzı kapaklı fincanlar kullanın. Bitki kısımları çay yapılmak üzere ufalandığında oksijen ile temasa açık hale gelip değişime uğrayabiliyor. Kapalı kaplarda saklayın.
Yeni Şafak