Okula başlamak için zekâ tek başına yeterli değil

Okula başlama yaşı 5,5'a çekildi. İsteyen ebeveyn, çocuklarını 1. sınıfa yazdırabilecek.

Zeynep Kaçmaz'ın haberi;

Peki bu yaş çocuğu sıralara oturmaya hazır mı? Doç. Dr. Osman Abalı, sadece zekâya bakılmaması gerektiğini dil, sosyal, kas-hareket ve kişisel gelişimin de önemli olduğunu söylüyor. Çocuk gelişimi uzmanı Aygül Aygün ise sınıflara uyumda sorunlar yaşanabileceğini belirtiyor.
4+4+4 eğitim sisteminde 66 ayını tamamlayan çocuklar, zorunlu olarak okula kaydolacak. 60-66 ay (5-5,5 yaş) arasındakiler ise velileri isterse birinci sınıfa başlayabilecek. Birçok ebeveyn ilkokul için 5,5 yaşın çok erken olduğunu düşünüyor ve çocuklarını okula başlatıp başlatmama kararsızlığı yaşıyor. 5,5 yaşındaki bir çocuk okula başlayabilir mi? Uzmanlar, çocuğun okula başlaması için sadece zihinsel ve sosyal yeterliliğin yetmediğini, çocuğun duygusal olarak da hazır olması gerektiğini söylüyor. Genellikle de bu yaş grubundaki çocukların duygusal açıdan yeterli olmadığını ifade eden uzmanlar, 5,5 yaşındakilerin çocukluk dönemini ilkokul sıralarında değil, onlar için hazırlanmış yuvalar ve kreşlerde geçirmelerini öneriyor.

4-5 yaşında okulöncesi eğitim verilmeli

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, dil, sosyal, kas-hareket ve kişisel gelişim açısından normal gelişen bir çocuğun okul olgunluğuna ulaştığını ifade ediyor. Doç. Dr. Abalı, ülkemizdeki okulöncesi eğitimin çok düşük olması nedeniyle eğitim ve öğretim açısından en önemli dönemlerini evde ve çoğunlukla boşu boşuna geçiren yüz binlerce çocuğun olduğunu aktarıyor. "Çocukların dikkat ve öğrenme gelişimi açısından bir adım atmadan yani onları okul öncesinde 4-5 yaşlarında eğitmeden ve gelişim basamaklarını desteklemeden okula başlattığınızda potansiyeli olsa dahi sıkıntı ile karşılaşmaları muhtemeldir." ifadelerini kullanan Abalı, "Ebeveynlerin aşırı korumacı tutumları da eklendiğinde günümüz çocukları geç olgunlaşmakta ve bilişsel-davranışsal açıdan aşamaları daha geç kat etmektedir." diyor. Okula başlayacak çocuğun sadece zekâ olarak değil, bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Abalı, "Dil, sosyal, kas-hareket ve kişisel gelişim bakımından yeterli olmayan çocuklar önce desteklenmeli, belli bir seviyede işlenmeli, hazır hale getirilmeye çalışılmalı. Eğer bu durum gerçekleşmiyorsa okula başlama ertelenmeli ancak bu süreç çocuğun okula hazırlanması açısından değerlendirilmeli." şeklinde konuşuyor.

Duygusal olarak zorlanabilirler

Fatih Üniversitesi'nden çocuk gelişimi uzmanı Aygül Aygün ise 5,5 yaşındaki bir çocuğun benmerkezci olduğunu ve başkalarının bakış açısını değerlendiremediklerini belirtiyor. Bu yaştaki çocuklara duygusal açıdan bakıldığında ayrıca paylaşma duygusunun da olmadığını ifade eden Aygün, bu nedenle sınıf ortamında sık sık kavgaların ve ağlamaların yaşanabileceğini vurguluyor. Bu dönemde inatçılığın da had safhada olduğunu aktaran Aygün, "Kendine ait ya da başkasına ait olanları ayırt edemezler. Duygusal anlamda bu duyguyu yaşayamadıkları için ciddi anlamda zorlanabilirler. Yaşının gereği kendilerini bir ortama ait hissetmekte de zorluk yaşarlar." diyor.

5,5 yaş çocukları sıralarda sürekli oturamaz

"5,5 yaşındaki bir çocuk ilkokula başlamamalı." diyen Aygün, bu yaştakilerin çocukluk dönemini ilkokul sıralarında değil, onlar için hazırlanmış yuvalar ve kreşlerde geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Çocukların ilkokul sıraları arasında oyun, drama ve müzik gibi dersleri verimli alamayacağını söyleyen Aygün şöyle konuşuyor: "Materyaller olmadan bu dersler düşünülemez dahi. Bu çocuklar sürekli sıralarda oturmaları nedeniyle yorulacak. Sıralarda uyuyan çocukları belki daha sık görebileceğiz. Kaldı ki 6 yaşta bile bu tarz hadiseler olmuyor değil. Okula başlamak için sadece fiziksel ya da sosyal ve bilişsel yeterlilik yetmiyor, çocuğun duygusal olarak da hazır olması gerekiyor.

Çocuğunuz hazır mı ona bakın

Çocuğun hazır olmadan eğitim ve öğretim sisteminin içine itilmesini, yüzme bilmeyen bir kişinin havuza atılmasına benzeten Doç. Dr. Osman Abalı'ya göre çocuklar hazır olmadan girdikleri bu sistemde ciddi derecede zorlanıp sıkıntı çeker. Dil, sosyal ve bilişsel gelişimi okul için uygun değilse çocuk eğitim ve öğretimi zor, sıkıcı ve anlaşılamayan bir süreç olarak algılar. Eğitimi gözünde büyütür, okula gitmek istemez, derslere karşı ilgisizlik, arkadaşları ile uyumsuzluk ve ödevler nedeni ile çatışmalar oluşur. Ciddi bir engellenme ve stres ile karşı karşıya kalır, psikolojik açıdan sıkıntılar meydana gelir.

Zaman

Aile Haberleri