Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in “saçı uzun diye hiçbir çocuğu uzaklaştırmayın, saçını keserek rencide etmeyin, bırakın farklı giyinsinler” açıklamaları, okullarda kılık-kıyafette serbestlik tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bakanın bu açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan öğrencinin kafasını değil içini önemseyen yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in “Saçı uzun diye hiçbir çocuğu uzaklaştırmayın. Saçını keserek rencide etmeyin. Bırakın saçlarını uzatsınlar. Bazen farklı bir şey giysinler. Haftanın bir günü serbest kıyafet uygulayarak yeni bir hava oluşturabilirsiniz” açıklamaları tartışma başlattı. Kimi uzmanlar, bunun doğru bir karar olduğunu, hatta öğretmenlerin kılık-kıyafeti için de geçerli olması gerektiğini vurgularken, kimileri de öğrenciler arasında eşitlik ilkesini zedeleyebileceği görüşünde.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan öğrencinin kendisini hem özgür hem de okula bağlı hissetmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
“Özellikle lise çağındaki çocukların, öğretmenlerle disiplin konusunda en çok çatıştıkları alan saç konusudur. Bunu kıyafet takip eder. Eskiden saçın kısa olması hijyen açısından tavsiye edilen bir şeydi. Ama artık öyle bir şey söz konusu değil.
Öğrenci kendisini hem özgür hissetmeli, hem de okula bağlı hissetmeli, okulunu sevmeli. Kıyafet konusunda da marka rekabeti oluşmaması için tamamen serbest değil de, ‘Koyu renk olacak, örneğin siyah ya da lacivert’ denilebilir. Öğrenciler kendi kıyafetleri üzerinde karar sahibi olmalı. Bakanlığın yaklaşımı geç kalmış bir yaklaşımdır. Öğrencinin kafasını değil de, içini önemseyen bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.”
HaberTürk