Salgın sürecinde eğitim ortamlarından alınması gereken önlemlere kadar bir dizi konunun gündeme taşındığı dosyada öne çıkan tespit ve öneriler şöyle:
Meksika ve Türkiye
Türkiye, OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke oldu. Türkiye’yi Polonya, Kolombiya ve İrlanda izledi. Okulları en uzun süre açık tutan ilk beş ülke sırasıyla ABD, Avustralya, İsveç, İzlanda ve Japonya oldu.
UNESCO verilerine göre 16 Mart 2020-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında hafta sonlarını ve tatil günlerini çıkarınca Türkiye’de okullar salgın nedeniyle 130 gün boyunca kapalıydı. Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM’in hesaplamalarına göre 16 Mart 2020-2 Mart 2021 tarihleri arasında okula gidilmesi gereken gün sayısı 175’ti.
Salgınlar ve genel olarak afet durumlarında risk altındaki çocukların sosyal desteklere erişememesi ve okul gibi çocuk koruma mekanizmalarıyla iş birliğinin kesilmesi, çocukları ihmal ve istismara açık hale getiriyor.
Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezi tarafından Nisan 2020’de, 28 kentte gerçekleştirilen araştırmada, 0-18 yaş grubu çocuğu bulunan hanelerin yüzde 19,3’ünde salgın sürecinde çocukların şiddete maruz kaldığı ifade edildi. Katılımcılar, çocukların yüzde 12’sinin dijital şiddete, yüzde 7,5’inin fiziksel şiddete, yüzde 2,7’sinin ise cinsel şiddete maruz kaldığını belirtti.
İlişkileri etkiledi
Eğitime devam gerektiren zamanlarda öğrencilerin ev içi iş bölümüne katılımı, çocuğun bireysel alana sahip olmaması gibi durumlar hem çocuk-ebeveyn ilişkisini hem de eğitime katılımın niteliğini farklı kademelerde etkiledi.
Raporda, üst politika metinlerinde doğrudan iklim krizine ve afetlere yönelik hedeflerin yer almadığına dikkat çekildi. Salgının da tüm dünya için öngörülemeyen bir gelişme olduğuna vurgu yapılarak, “Krizlere karşı dayanıklı eğitim ortamları için tedbirler alınmalı” denildi.
Milliyet