Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman’ın Doğu'da açmak istediği Üniversite düşüncesi, Şark insanı üzerinde oyun oynamak, çeşitli tezgâhlara alet etmek ve onları sömürmek isteyen insanlara karşı da bir panzehir ve bir kalkan vazifesi görecekti.
Abdürrahim Zapsu’nun Ehl-i Sünnet Dergisinin 102. sayısında Eylül 1951 yılında yayınlanan ‘’Van Üniversitesi’’ başlıklı makalesinde bu konuyla ilgili çok ilginç bazı hatıralar bulunmaktadır:
“1929 senesinde Midyat’ta Mal Müdürü idim. O zaman Irak ile aramızda bir tahdid-i hudut komisyonu kurulmuş ve başına o zamanki Hakkari Valisi Tevfik adında birisi tayin olmuştu. Bu zat Midyat’a geldi. Midyat Kaymakamı Necip, Alay Kumandanı Miralay Tevfik Bey’le beraber kendisini karşıladık. Ve askeri mahfele misafir ettik. Sohbet sırasında Miralay Tevfik Bey, kendisine şöyle bir sual sordu:
"Bu muhit halkı çok zeki, çok ahlaklı, çok sadık, fedakâr ve cesurdur. Bunlara niçin hakiki mektepler açmıyor da, oyalayıcı siyasetle körletiyoruz.
"Bu suali işiten Vali ve Komisyon Reisi bana dönerek: Mal Müdürü Bey, nerelisiniz, dedi. Ben de cevaben Üskidarlıyım dedim. Ondan sonra bu feci beyanatta bulundu:
"Kumandanım: biz ne kadar fenalıklar görmüş isek, iki kelimeyi bir araya getiren bu memleket halkından gördük. Onları okutup başımıza bela mı edeceğiz? Onları cahil bırakıp mallarından istifadeye çalışacağız.’’
"Bu söz karşısında dondum kaldım. İki arkadaş da hayret içinde kaldı."
Bediüzzaman ve Medresetüzzehra yazısının devamı için TIKLAYINIZ