Risale Haber-Haber Merkezi
İngiltere'de, hamile olduğunu öğrenince kemoterapiyi reddeden kanser hastası Stacie Crimm, sezaryenle kızını dünyaya getirdikten üç gün sonra öldü. İngiltere'de hayatı ve doğacak çocuğu arasında seçim yapmak zorunda kalan bir anne kendi hayatı yerine kızının hayatını seçti. 41 yaşındaki hamile anne Stacie Crimm gırtlak kanseri ile mücadele ediyordu. Doktorlar hayatta kalması için kemoterapi tedavisine başlaması gerektiğini söyledi. Ancak kemoterapi karnındaki bebeğe zarar verecek hatta öldürecekti.
EN ANLAMLI SEÇİM
Crimm kemoterapi sonrası hayatta kalma şansı yüksek olmasına rağmen hayatının en anlamlı seçimini yaptı ve çocuğunu düşünerek kemoterapiyi reddetti. Hastalığının diğer organlarına sıçramasına aldırmadan bebeğini kollarına alacağı günü bekleyen Crimm, 5 ay daha hayata tutunarak sezaryenle bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Dört ay erken doğan bebeğin kalp ritmi doktorlar tarafından 2 gün içinde normale döndürüldü. Ancak anne doğumdan 3 gün sonra hayata gözlerini yumdu.
KENDİNİ KISIR SANIYORDU
Crimm, Dottie Mae adı verilen bebeğini kucağına aldı ama bilinci yerinde olmadığı için onu öpüp koklayamadı. Erkek kardeşi Ray, "Stacie yıllar boyunca kısır olduğunu sandı. Doktorlar anne olabileceğini söylediğinde ne pahasına olursa olsun bebeği dünyaya getirmeye karar verdi. Bu bebek onun dünyadaki her şeyiydi" dedi. Kısa bir süre önce bebeğin babasından boşanan Stacie, kardeşi Ray'e "Bebeğim için endişeleniyorum. Umarım ömrüm onu görmeye yeter. Bana bir şey olursa ona sen bak" demişti. Ray, kardeşinin son dileğini yerine getirdi ve minik Dottie Mae'yi yanına aldı. Yavaş yavaş sağlığına kavuşan Dottie Mae, şimdi Ray ve dört çocuğuyla birlikte yaşıyor.
(Sabah)
VALİDE ŞEFKATİ KAİNATTAKİ EN MUHTEREM BİR HAKİKATTIR
Risale-i Nur'da anne şefkatine dair yer alan bölümde annelerin çocukları için hayatlarını feda ettiklerine dikkat çekiliyor.
İşte Mektubat'ta yer alan o bölüm:
Evet, rahmet-i Rabbâniyenin en hürmetli, en halâvetli, en lâtif ve en şirin bir cilvesi olan şefkat-i valide, hakaik-i kâinat içinde en muhterem, en mükerrem bir hakikattir. Ve valide, en kerîm, en rahîm, öyle fedakâr bir dosttur ki, o şefkat saikasıyla, bir valide, bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını, veledi için feda eder. Hattâ, valideliğin en basit ve en ednâ derecesinde olan korkak tavuk, o şefkatin küçücük bir lem’asıyla, yavrusunu müdafaa için ite atılır, arslana saldırır.