Bismillahirrahmanirrahim
Ey biçareler!
Bu dünya bir misafirhanedir. Her günde otuz bin şahit, cenazeleriyle “El-mevtü hakkun” hükmünü imza ediyorlar ve o dâvâya şehadet ediyorlar. Ölümü öldürebilir misiniz? Bu şahitleri tekzip edebilir misiniz? Madem edemiyorsunuz; mevt Allah Allah dedirtir. Sekeratta Allah Allah yerine hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebedîyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, ye’s-i mutlakını ümid-i mutlaka çevirebilir?
Madem ölüm var, kabre girilecek, bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse, bin defa Allah Allah demek lâzım gelir. Hem Allah yolunda olsa, tüfek de Allah der, top da Allahu ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder. (Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Kısım)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
bâki : devamlı ve kalıcı
el-mevtü hakkun : ölüm haktır, gerçektir
mevt : ölüm
sekerat : ölüm ânı
tekzip etme : yalanlama
ümid-i mutlak : sınırsız ümid bağlama
ye’s-i mutlak : tamamen ümidini kesme, yitirme
zulümat-ı ebedî : sonsuz karanlıklar, cehennem