Ölümü öldürmek mümkün olsaydı,
Öldürürdüm onu daha doğmadan,
Mümkün olsa idi ondan kurtulmak,
Koşardım âtîyi ufka durmadan.
Ne Ulular geldi geçti,
Ne Velîler kondu göçtü,
Ne Kârûnlar yedi içti,
Akıbet hak oldu ölüm.
Ne hekimler, ne tiryâklar buldular,
Ne hatîbler ne dualar kıldılar,
Onlar dahi dönüp türâb oldular,
Ne büyük bir nasihattır bu ölüm.
Koca dünyaya sığamayan,
Bir tabuta sığdırıldı,
Giymediği yakışmayan libâslar,
Bir kefene feda oldu gördünmü.
Muhakkak sen de öleceksin,
Onlar da ölecek, göreceksin,
Bu dünyaya sığmayan can,
Dar kabire gireceksin.
Çok şiirim yarım kaldı satırda,
Çok umutlar gizli kaldı hatırda,
Çok dualar Yüce Rabbin katında,
Yarım kaldı aziz dostum gördün mü.
Akıbet hiç zaman mekân bilmiyor,
Buluyor canını canan yanında,
Bittimi vuslat diye sormuyor,
Alıyor canını canan yanında.
Ölüm de öldürülür bir gün yüreklerimizde,
Mesûd bir âleme göçer gideriz,
Kinden, garazdan eser olmayan,
Asude bir bahara uçar gideriz. (17. 11. 2008)