Ölünün yakınlarını Ahiretle teselli etti

Mesnevi'yle nasıl tanıştığını Anlatan Deniz Arcak, ölen bir tanıdığının yakınlarını nasıl teselli ettiğini anlattı.

RisaleHaber-Haber Merkezi

Star Gazetesi'nden Ayşe Düzkan, 'Cesur' adlı yeni albümü çıkan Deniz Arcak'la konuştu. Mesnevi'yle nasıl tanıştığını Anlatan Deniz Arcak, ölen bir tanıdığının yakınlarını nasıl teselli ettiğini anlattı.

İşte Ayşe Düzkan'ın röportajından ilgili bölümler:

Cesur’un adını nasıl seçtiniz?

Şefik Can Dedem ben kapıdan çıkarken derdi ki ‘Cesur ol yeise kapılma. Başaracaksın, korkma’ derdi.

• Neyi başaracaksınız?

Neyse, o hayatın içine akışı. Çünkü hepimiz bir şey yapmakla mükellefiz, zaman zaman endişelerimizin içinde boğuluyoruz. İnsanlar avuç avuç antidepresan yutuyor.

• Hac, umre düşünüyor musunuz?

Valla isterim yani o atmosferi yaşamak. Ben ölümün yok olmak olduğuna inanmadığım için orada dolaşan insanların, o bilgileri bizimle paylaşan insanların bastığı topraklara gitmek benim için çok heyecan verici. Çünkü Hazreti Mevlana’ya gittiğim zaman bile, sanki koca bir nefesin içinde ağırlıksız bir hal yaşıyorum. Kim bilir orada neler yaşarım.

Deniz Arcak Mesnevi’yle tanışmasını şöyle anlatıyor:

“On bir yıl evvel herkesin hayatında olabilecek bazı terslikler, bana ağır gelen bir sürecin sonucunda Mesnevi’yle, Şefik Can tercümesi kanalıyla tanıştım. Elimden bırakamıyorum, arkadaşlarım yemeğe çağırıyor, herkes sofrada ben Mesnevi okuyorum. Çünkü bütün sorularımın cevapları ve yaralarımın ilaçları vardı içinde. Hiç beklemediğim, ummadığım yerlerde ezberimi bozdu. Müptelası oldum kitabın ve Şefik Can’la tanıştım ve beş yıl ayrılamadım dizinin dibinden. 1999 senesinin sonunda tanıştım, 2005 Ocak’ında Hakka yürüdü. Ve hayatım anlam kazandı. Mevlana Hakka yürümeyi düğün gecesi olarak tanımlar. Geçende çok sevdiğimiz bir arkadaşımızı kaybettik, yanıma Divan-ı Kebir aldım. Arkadaşımız yatıyor, çaprazında da çok tevekküllü bir yaşlı hanım var. Oturduk Divan-ı Kebir’i açtık ‘Ölüm benim düğünümdür. Sanıyorsun ki ben kötü bir yere gittim ama ben aslıma kavuştum, özüme döndüm. Burada bitmeyen şelaleler var’ kısım çıktı. Organik kitaplar bunlar, konuşuyorlar sizinle. Gittim teyzeye dedim ki ‘Mektup geldi, hem bizimkinden bize hem sizinkinden size. Bunu paylaşmak isterim’ dedim. Kızı 46 yaşında gitmiş. Kadın o kadar sevindi ki. Hakikaten mektubun gideceği varmış. Sonra orada Yasin’i okuduk. Allah acıları bile sürprizli sunuyor.”
 

Edebiyat Haberleri