Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Birinci önceliğimiz, tevhit, adalet, barış, huzur, güven, erdem, güzel ahlak gibi değerlerle insanlığın ufkunu aydınlatan ve insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran yüce dinimizin hakikatleridir." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erbaş, 105'inci Dönem Kaymakamlık Kursu nedeniyle İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığında gerçekleştirilen programda konuşma yaptı.
Erbaş, "Temel ilkelerimiz, toplumu din konusunda aydınlatırken dinin iki temel kaynağı olan Kur'an ve sünnete dayalı sağlam bilgiyi esas almak, Müslümanların 14 asırlık dini tecrübesini göz önünde bulundururken modern hayatı ve insanlığın ortak birikimini göz ardı etmemek, din konusunda mezhep, anlayış ve uygulama ayrımı yapmadan vatandaşlık esasına göre hizmet sunmak." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada ilk defa işaret dili ile işitme engellilere yönelik bir dini kavramlar sözlüğü hazırladıklarını anımsatan Erbaş, sözlükteki kavramların işaret dili ile video çekimini yaptıklarını, büyük camilerde hutbelerin, işitme engelli vatandaşlar için tercümanlar tarafından işaret diline çevrildiğini anlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığının en zor zamanlarda İslam'ın hakikat ve ilkelerini her şeyin üstünde tuttuğunu, İslam akaidine muhalif herhangi bir görüş beyan etmediğini, Kur'an ve sünnet çizgisinden asla sapmadığını vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Birinci önceliğimiz tevhit, adalet, barış, huzur, güven, erdem, güzel ahlak gibi değerlerle insanlığın ufkunu aydınlatan ve insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran yüce dinimizin hakikatleridir. İkincisi, Diyanet İşleri Başkanlığı bütün hizmetlerinde, milletimizin sağlam bir inançla ilelebet payidar olması için çalışmıştır. Milletimizin birlik beraberlik, kardeşlik ve yardımlaşma ilkeleriyle huzur ve güven içinde yaşaması için bütün imkanlarıyla gayret etmiştir. Üçüncüsü ise Cumhuriyet döneminin en önemli kurumlarından biri olan Başkanlığımız, devletin selametini ve bekasını sürekli önemsemiştir. Milletin devletiyle irtibatını güçlendiren bir kurum olmuştur. Köklü mazisine, medeniyet birikimine dayalı ufku ile dini konularda devlete her zaman rehberlik etmeye çalışmıştır."
AA