Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Nahl Sûresi 18-23. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
18 . Eğer Allah’ın ni‘metini sayacak olsanız, onu sayamazsınız. Şübhesiz ki Allah, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
19 . Ve Allah, neyi gizler ve neyi açıklarsanız bilir.
20 . (Onların) Allah’dan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, hiçbir şey yaratamazlar; çünki (onların) kendileri yaratılıyorlar. (*)
21 . (Onlar) ölüdürler, diri değildirler! (Kendilerinin ve kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
22 . İlâhınız (olan Allah) tek bir İlâhdır. Fakat âhirete îmân etmeyenlerin kalbleri inkârcıdır ve onlar büyüklük taslayan kimselerdir.
23 . Hiç şübhe yok ki Allah, elbette (onlar) neyi gizler ve neyi açıklarlarsa bilir. Doğrusu O, büyüklük taslayanları sevmez!
(*) “Ey insan! Kur’ân’ın desâtîrindendir (düsturlarındandır) ki, Cenâb-ı Hakk’ın mâsivâsından (O’ndan başka) hiçbir şeyi ona taabbüd edecek (ibâdet edecek) derecede kendinden büyük zannetme! Hem sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek (kibirlenecek) derecede büyük tutma! Çünki mahlûkāt (yaratılmışlar), ma‘bûdiyetten (ibâdete lâyık olmaktan) uzaklık noktasında müsâvi (eşit) oldukları gibi, mahlûkiyet (yaratılmışlık) nisbetinde de birdirler.” (Lem‘alar, 17. Lem‘a, 117)