ABD’li sivil toplum kuruluşu The Pew Charitable Trusts, çevre dostu çözümler geliştiren girişimleri destekleyen SYSTEMIQ, Oxford ve Leed Üniversiteleri ile Ellen MacArthur Vakfı gibi kuruluşların desteklediği “Breaking the Plastic Wave” (Plastik Dalgayı Kırmak) adlı rapor yayımlandı.
Rapora göre eğer herhangi bir önlem alınmazsa 2040’a kadar okyanuslara ve toprağa, dolayısıyla gıdalara karışacak plastik miktarı iki kattan fazla artarak 29 milyon ton olacak. Gelecek 20 yılda gerekli önlemlerin alınması durumunda ise kirlilik yüzde 80 oranında azabilir.
Mevcut durumda her yıl okyanuslara karışan plastiğin 11 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. Mevcut önlemler, bu kirliliğin yalnızca yüzde 7’sini durdurmaya yeterli. Gelecek 20 yılda okyanusa karışan plastiğin 29 milyon tona çıkması, dünyadaki tüm sahil alanlarının her metresine 50 kilogram çöp bırakmakla denk tutuluyor.
Koronavirüs salgını ile “yeniden kullanılabilir” ürünlerin kullanımının azaldığını belirten rapora göre, 2030’a kadar tek kullanımlık plastik kullanımı yüzde 40 yükselecek. Raporda ayrıca pandeminin küresel atık yönetimi sistemlerini durdurduğu belirtildi.
Raporda hükümetlerin plastik atığı azaltma kararı alması durumunda gelecek 20 yılda 113 milyon ton plastiğin yakılacağı da yer aldı.
Plastik yakmayı “çift kenarlı kılıca” benzeten Leeds Üniversitesi öğretim üyesi Ed Cook, bu yöntemin plastik miktarını azaltsa da diğer başka çevre sorunlarına neden olduğunu söyledi. Cook’a göre bunların başında da salınan sera gazlarıyla küresel ısınmaya yaptığı katkı geliyor.
Plastiğin kağıt veya gübreleşebilen ürünlerle değiştirilmesi, yeniden dönüştürülebilen üretiminin artırılması, atık toplama kapasitesinin tüm dünyada genişletilmesi ve “çöp ihracatının” kontrol altına alınması, plastik kirliliğinin yüzde 80 azalması için gerekli bazı önlemler.
Ocean Conservancy’nin 2015 verilerine göre Çin, Endonezya, Filipinler, Vietnam ve Tayland plastik atığın en fazla okyanusa karıştığı ülkeler.
Independent Türkçe