Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enbiya 83-86. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
83 . (Ey Habîbim!) Eyyûb’ü de (an)! Hani Rabbine: “Zarar gerçekten bana dokundu; sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye nidâ etmişti. (*)
84 . Bunun üzerine (biz de) onun duâsını kabûl etmiştik de kendisinde bulunan zararı (o hastalığı) açmış (kaldırmış)tık; katımızdan bir rahmet ve (bize) kulluk edenlere bir ibret olmak üzere, ona âilesini ve onlarla berâber bir mislini daha verdik.
85 . (Habîbim, yâ Muhammed!) İsmâîl’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de (hatırla)! Hepsi de sabredenlerdendi.
86 . Onları da rahmetimize dâhil ettik. Çünki onlar sâlih kimselerdendi.
(*) “Hz. Eyyûb Aleyhisselâm, münâcâtında (duâsında) istirâhat-ı nefsi (kendi rahatı) için duâ etmemiş, belki musîbet zikr-i lisânîye (dil ile yaptığı zikir) ve tefekkür-i kalbîye (kalb ile yaptığı tefekkürüne) mâni‘ olduğu zaman, ubûdiyet (kulluk) için şifâ taleb eylemiş.” (Lem‘alar, 2. Lem‘a, 8)