Malumunuzdur ama hatırlatayım…
CHP’li Onur Öymen, TBMM kürsüsünden, “Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında analar ağlamadı mı? Bir tek kişi Türkiye'de çıkıp da, ‘Analar ağlamasın diye, bu mücadeleyi durduralım’ dedi mi?” diye konuştu.
Herkes ayağa kalktı. Yürüyüşler, protesto gösterileri düzenlendi. Bunun üzerine Onur Öymen kendini savundu. Bunu yaparken de şu cümleleri sarfetti:
“Operasyonlarda 'yan hasar' dediğimiz bir durum vardır. Atatürk'ün Dersim'de yaptıklarını anlatırken bize faşist diyorlar. Ben faşistsem Dersim isyanını bastıranlar neydi?”
***
Bu ülkede yumuşak hedeflere saldırmak her zaman yapıla geldi.
Bir bilinen M. Kemal var.
Bir de herkesin kendi özel M. Kemal’i var.
Herkes sözde Kemal’iyle, başkasını vuruyor.
Herkes, korkusunu, yalanını, geçimini, ayakta kalışını bu şekilde idare ediyor.
Herkes dediysek, herkesi kastetmiyoruz.
Bunu yapmayıp mertçe kendini ifade edenler de var. Onların hakkını yiyecek değiliz. Ama çoğunluk böyle maalesef...
***
Dindarlarda olanı var, mesela...
Adına mevlit-dua okutanlar, gereksiz yere methiye dizenler, “sağ olsaydı bize katılırdı” diyenler, “aslında o yapmadı, arkasından gelen adam yaptı” savunmasını yapanlar.
Adamın sağ iken sizi ve sizin gibileri sevmediğinizi neden saklıyorsunuz Allah aşkına?..
Bu yalakalıklarla ne fayda sağladınız bugüne kadar?..
Başınıza gelen olayları; kapatılmaları, fişlenmeleri, takip ve kovuşturmaları önleyemediniz işte.
O zaman neden inanmadığınız lafları söylersiniz?..
Bak, Onur Öymen’e dürüstlük dersi al, sevgili kardeşim!..
***
Alevilerde olanı var mesela…
Dersim olayına rağmen, inançlarının yasaklanması ve inanç merkezlerinin kapatılmalarına, yıllarca itilip kakılmalarına rağmen, bu kesim adına konuşanların bekçi rollerini nereye oturtabiliriz?
Alevileri temsil edenlerin, Kemalist ideolog kesilmeleri ne kadar samimi bir duruş sayılabilir?..
Sırf, etnik ve mezhepsel ezilmişliklerini restore için bu “takiyye”ye giriştiklerini bilmeyen var mı?
(Takiyye sözcüğünü bilinçli olarak kullandım. Çünkü, Türkiye’deki dindarlara yapıştırılan bu kavram, siyasi Aleviliğin ve Şah İsmail’in asıl vatanı olan İran’a ve imamlarına aittir.)
Alevilerin laik olduğunu ama Sünnilerin laik olmadığını söyleye gelenlere sesleniyorum:
İnancın rengine-tonuna göre laiklik nerede var?
Kamuya cami girerse, anti laik, cemevi girerse laik bir tavır olabilir mi?
Devlet adamlarının bir cemaatin faaliyetine katılması ile Hacıbektaş’taki ceme resmen katılması arasındaki yedi farkı bulabilir misiniz?..
Laiklik herkese eşit mesafede olmaksa bu farklı yaklaşımları samimiyetle sorgulamak durumunda değil miyiz sevgili canlar?..
Gelin, bu Kemalist, bu laik ağızları bırakın da ne diyecekseniz açık deyin.
Birilerinin arkasına saklanıp, ya da kendinize zırh yapıp aslan kesilmeyin.
Zira, bunun en başta size ve sevdiklerinize faydası olmadı.
Hele Dersim gibi kanlı ve elim vak’aların acısı unutulmamışken…
***
Onur Öymen, samimiyete ve dürüstlüğe –belki de farkında olmadan- vurgu yaptı.
Bir kez daha hatırlayalım bu sözleri:
“Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında analar ağlamadı mı? Bir tek kişi Türkiye'de çıkıp da, ‘Analar ağlamasın diye, bu mücadeleyi durduralım’ dedi mi?” “Atatürk'ün Dersim'de yaptıklarını anlatırken bize faşist diyorlar. Ben faşistsem Dersim isyanını bastıranlar neydi?”
Bu sözlerin hangisi yanlış?.. Teşekkürler Sayın Öymen…
Onur Öymen’e teşekkür ederim
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.