Dağlıca Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik, Dağlıca baskınının üzerine yıkılmaya çalışıldığını ifşa etmişti ki o baskına izin veren ihanet odağı, bu sefer Hakkari’de önce 5 polis memuru ve 3 sivil vatandaşı, bir gün sonra da 24 Mehmetçiği katletti ve gündem değiştirdi.
Yarbay Onur Dirik, 13 Mehmetçiğin şehit düştüğü Dağlıca baskınını önceden bildiklerini ve teröristlere karşı, saldırıdan 4 saat önce operasyon planladıklarını fakat üstlerinin operasyonu iptal edip taburu başka istikamete yönlendirdiklerini açıklıyor.
Daha sonra YouTube’a düşen ses kaydında, Onur Dirik baskındaki ihmallerini kabul ederek Genelkurmay’daki komutanlara ve günlüğünü okuduğu şehit bir üsteğmene ağır küfürler sarf etmişti.
Ortada bal gibi ihanet var ihanetçiler var ve PKK’lı teröristleri koruyorlar.
Tıpkı Heron İhaneti olayında olduğu gibi.
Heronların koordinatlarını değiştirin veya düşürün, adamlarımız ölüyor, diyen bir Üsteğmen Fırat vardı.
O üst komutanlar kimler?
Zamanın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt mı?
Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ mu?
Daha sonra Onur Dirik’i ziyaret ederek ödül veren eski Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız mı?
Heroncu General Mustafa İlhan mı?
Dağlıca baskınının 9 gün öncesinden bilindiği iddia edildi..
Kimler tarafından mı?
Cevap iddia konusu haberin içinde. Haber şöyle:
“12 Ekim 2007 tarihli, ‘ivedi’ damgalı Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı istihbarat raporuyla, baskının nereden yapılacağı, zamanlaması ve baskın yapılacak üslerin koordinatları ayrıntılı olarak yer aldı. Söz konusu istihbarat raporu, başta Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı olmak üzere, Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı, Jandarma Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Dağlıca Tabur Komutanlığı’nın bağlı olduğu Hakkari Dağ Komando Tugayı’na kadar her komuta kademesinde bildirildi.”
Üst komutanların hepsi belli.
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’tan, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’a, İstihbarat Başkanı Aslan Güner’e kadar...
Dağlıca ihaneti, sivil savcılar tarafından soruşturulmalı ve ihanet odağı ortaya çıkarılmalı.
Onur Dirik’in itiraflarının arkasından Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini düşürüp uçuş kayıt cihazlarını söktüren “odak”ı aralayacaktık ki Hakkari’de hunhar bir saldırı ile gündem değiştirildi.
Askerlik, askerlere bırakılmayacak kadar önemlidir.
Dağlıca, Aktütün, Hantepe, Gediktepe, Silvan baskınları sivil savcılar tarafından mercek altına alınıp “ihanet odağı”nın ihanetleri, Mehmetçiği nasıl kırdırdıkları ortaya çıkarılmalı.
Onur Dirik, Dağlıca’da baskın sırasında insansız hava uçağı gördüklerini söylüyor.
İşin ilginç yanı o sırada ordu envanterinde insansız hava uçağı yok. O zaman heronların iki sahibi olabilir:
İsrail ve Amerika.
Terörün arkasında Alman vakıflarını aramak doğru.
Ama önce terörün arkasında İsrail ve Amerika’yı keşfetmek gerekir.
Emekli orgeneraller Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Çevik Bir; Ankara Büyük Loca’ya üyeler. Hepsi de mason.
Mason locası bu işlerin neresinde?
Hiçbir subay bir dernek, loca, partiye üye olamazken bu koca generaller, kanunlara rağmen neden ve nasıl, mason locasına üye oluyor?
Zaman’da yazan Bejan Matur, Kürt sorununun bu kadar büyümesi sırasında devlet nerelerde hata yaptı, diye soruyor.
Devlet ben değilim ama devlet adına hareket edenler hâlâ aynı hataları tekrarlıyorlar.
Milli Eğitim Şûrası karar aldı.
Okullarda çocuklara her sabah söyletilen andımız kalksın, Kürt çocuğuna, Türk’üm, doğruyum, dedirtmeyin, diyoruz. Andımız söylenmeye devam ediyor.
Diyarbakır’da, Hakkari’de, Doğu’nun dağlarında “Ne mutlu Türk’üm diyene!” yazıyor. Bu cümle ırkçılık kokuyor, kaldırın, diyoruz. Devam ediyor.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, “Türk milliyetçisi gençler” yetiştirmeyi hedefliyor. Türkiye’de sadece Türkler yaşamıyor, ırkçı eğitim anlayışı değişsin, insani bir eğitim anlayışı öne çıksın, diyoruz. Devam ediyor.
Milletimiz Müslüman. Ergenlik yaşına gelen kızlar ve devlet memuru hanımlar başlarını örtmek isterlerse engel olmayın. Kılık kıyafet yönetmeliği kalksın, diyoruz. Duruyor.
Devlet adına karar alanlar, Türk ırkçılığı kokan uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli ve PKK’nın kullandığı kozları, Kürtçe yayın yapan tv kanalından olduğu gibi, elinden almalı.
Not: Hakkari’de şehit düşen asker ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, akraba ve yakınlarına “ihanet odağı”nın üstüne gitmesi için yetkilileri zorlamalarını istirham ediyorum. Beyin vitamini olarak Dr. Önder Aytaç’ın Heron İhaneti kitabını tavsiye ederim. İrtibat: 0212 6131199
Yeni Akit