Köprüden önceki son çıkışı bilir misiniz?
Bir kaçışın ifadesi midir yoksa hayata bir anlam kazandırmak mıdır?
Ama her nedense modern zamanların seküler aklına takıldığımdan beri "bu günü" hep "dün" e tercih etmişim.
Nasıl ki her yanlış bir "seçimle" başladıysa doğrulara da yine ancak bir "seçimle" varılabilir.
Babamla hiçbir zaman aynı kulvarda koşmadım ve koşmak da istemedim.
Ama dedemin yattığı ranzalarda yatmak ve geçtiği tünellerden de geçmek isterim.
Normalde "babayı" beğenmeyen "dede"yi hiç beğenmez.
Ama her nedense dedemin meçhul duruşu beni hep cezp etmiştir.
Boynuna takılan ip gözlerimin önünde hiçbir zaman gitmedi.
Aslında benim modern zamanların ürünü olmam hesabıyla, orta çağdan emdiğim sütü milenyum çağına bir sancı olarak ellere dökülme meylini sergilemem bile beni moderniteye amade etmekten alıkoymadı.
Ama bazen yapacak hiç bir şey yoktur...
x x x
"Artık her şey bitti" dediğiniz kaç zamanınız olmuştur?
Hayata müdahale etmek haddimizin fevkinde ise, gözümüzün önünde akıp giden zaman misali kaybolup giden fırsatlar dünyasında cüz-i irademize yüklenen misyonu taşıyabiliyor muyuz?
Ne ben ağladım ne de benden sonrasını ağlattım.
Akdağ'ın zirvesinde yitirdiğim duygularımı ararken bile ne kadar samimi olduğumu bilmiyorum.
Halis muhlis bir heyecan yaşamak uğruna tüm ihlâsımı zedelemek bana hep kaybettirmişti.
Ve bu gün...
Bu gün yaşanılası bir hayat arıyorsam, yıkılası çehrelerden medet umuşumdandır.
"Bana göre"likten "prensiplere" bir kayma olmadıkça hakkaniyet üçlülerini katletme hegemonyası devam eder durur.
Beni ben yapan değerlere ne oldu?
Siyasi çalkantılardan "siyasal mühendislik"'ler den "toplumsal devinimler"'e kadar sürüp giden yanlışlıklar silsilesinin "demokrat misyon" cephesinde açtığı gediği kapatmaya yönelik harcadığımız efora yazık değimli?
Devleti yönetmek mi zor milleti yönetmek mi?
Amma her nedense bugün milleti "yönlendirmek" çok daha kolay olsa gerek.
Eskiden orta oyunları seyrederdim.
Bu gün ise hala seyrettiğimi sanıyordum.
Fakat şu an düşünüyorum; "ben Hacivat mıyım karagöz müyüm?"
x x x
Dünya global bir köye dönüyormuş.
Gergedanlarla filler savaşacakmış.
Orkinoslar timsahlara tuzak kuracakmış.
Aslanlarla çakkallar bir olmuşlar.
Ve Beberuhi'ler çoğalacakmış.
Ve ben yine oyun seyrettiğimi sanacağım.
Ve yine çocuklar ağlayacakmış.
Annesini öldürüp eline çikolata vereceklermiş.
Oğullar babasını görmeden büyüyecekmiş.
Ve bir de küresel ısınma başlayacakmış.
Çimler ezilecek, otlar kuruyacak.
Ben yine televizyon seyrettiğimi sanacağım.
Kızım korkacak.
Ben; "korkma kızım bu bir filmdir. Herkes rol yapıyor. Film bitince bunların hepsi ayağa kalkacak" diyeceğim.
Ve telefon çalacak.
"Baba seni istiyorlar" diyecek oğlum.
Ben işe gideceğim
Dışarı çıkarken başbakan açıklama yapacak;
"Bu işin peşini bırakmayacağım.”